Türk Ceza Kanunu özel hükümlerinin birinci cildinde -malvarlığına karşı suçlar- açıklanırken, kitabın hacmi de gözetilerek alınamayan hırsızlık suçları ile uygulamada en çok rastlanan sahtecilik suçlarına ikinci ciltte yer verilmiştir.
Kitabın
- Malvarlığına ilişkin suçlardan 141 ila 154. madde- arasındaki suçlara ilişkin bölümü Hakim Gürsel Yalvaç,
- 197 ila 212 madde arası -Sahtekarlık- suçlarına ilişkin bölümü ise Yargıtay Üyesi Sedat Bakıcı tarafından hazırlanmıştır.
Öğreti ve yargı kararları ile uzun yılların deneyimlerinden yararlanılmış, konular örneklerle tartışılmış ve uygulayıcı gözüyle irdelenmiştir.
Neden eski tarihli kararlara yer verilmiştir? İncelendiğinde bu kararların örnek niteliğinde olup suça ilişkin açıklamalarda bulunulduğu, daha sonraki tarihlerde verilen kararlardan farklı olduğu görülecektir. Binlerce karar içinden örnek nitelikteki kararların seçilip kitaba alınması da ayrı bir emek gerektirmiştir.
Özel hükümlerin tamamı niçin bir seferde yayınlanmayıp bölüm bölüm yayınlanmaktadır? Yayınlanan eserlerin birbirinin tekrarı olmayıp, uygulamada ortaya çıkacak sorunların çözümünde yardımcı olması, fikir vermesi, yol göstermesi gerekir. Kitaplar, ticari gaye ile hazırlanmamalı, bilgilerin, deneyimlerin başkalarına aktarılması, sorunların çözümünde yardımcı olunması için yazılmalıdır. Madde gerekçelerinin değişik cümlelerle tekrarı açıklama değildir. İşte bu düşüncelerle hazırlanan kitaplar zaman almaktadır. Emek istemektedir. Bazı meslektaşlarımızın -özel hükümlerin tamamı bir seferde yayınlansın- isteğine, ilkelerimizden, doğrulardan vazgeçemeyeceğimiz ve -kitaba verdiğim para helal olsun- denmesi için katılmıyoruz.
Genç meslektaşlarımızda -eser tamamlansın bir görelim- düşüncesi hakim olmuştur. Özel hükümlerin tamamı hazırlanıp da alınmış olsaydı, dönüşü olmayacaktı. Halbuki biz zoru yapıyor ve cilt cilt yayınlayıp kitapseverlerin beğenisine sunuyor, her cildi aynı kalitede hazırlıyoruz. Kaldı ki yayınlanan bir ve ikinci cildin diğer suçlarla örneğin kasten veya taksirle adam öldürme, yaralama veya tehdit, sövme, cinsel suçlarla vs. ile bir ilgisi de bulunmamaktadır. Dolayısıyla bu suçların olmaması, bir ve ikinci ciltleri olumsuz yönde etkilememektedir. Aksine mevcut iki cildin kullanılmasını kolaylaştırmakta daha ayrıntılı ve bol içtihatlı olduğu için daha yararlı olmaktadır.
Bu kitaptan yararlanılarak tek bir uyuşmazlığın çözülmesi, bir davanın sonuçlandırılması halinde eser; görevini yapmış olacaktır. Biz de, hukukçulara yardımcı olma görevimizi yerine getirmenin mutluluğunu yaşayacağız. Bu mutluluğu yaşamımızda bizleri yalnız bırakmayan, destekleyen ailelerimizle, yardımlarını esirgemeyen gerçek arkadaşlarımıza ve Adalet Yayınevi çalışanlarına teşekkür ediyoruz.
