Alevilik tarih boyunca iyi, doğru ve güzel bulduğunu alarak yapılanagelmiş bir inanç yoludur. Zamanımızda ise uzun zamandan beri yolu/erkânı dondurulmuş, sabitlenmiş durumdadır. Bu yapılanmalar istenmeyen ve gerçekte Aleviliğin öz ve esasına uygun olmayan bir tortulaşmayı da beraberinde getirmiştir.
Alevilik mevcut haliyle dağınık yapılıdır. Bu yapı bu yolun özünü, esasını kapatıyor, Aleviliği itici kılıyor. Aleviyi Alevilik yoluna bağlayamıyor. Bu yapı zamana karşı dirençli de değildir; Aleviliği yıpratan zararlı fraksiyonlar doğurmuştur. Bu durum Alevileri, özellikle yeni nesli ışıksız ve kafası karışık yapmıştır. Aleviler bugün asimilasyon ile karşı karşıyadır. Aleviliğin bu itici/sorunlu tarafının sorgulanması, giderilmesi gerekir.
Aleviliğin bu mevcut durumu yeniden yapılanmayı gerekli kılmaktadır. Alevilik kabuk değiştirmelidir. Mesele Aleviliğin öz ve esaslarına bağlı kalarak bunu yapabilmektir. Yapılabilmeli ki Alevilik dirilsin, geleceğe taşınsın. Özünde esasında bitmez, tükenmez iyilik ve güzellikler mevcut olan Alevilik tarihe karışmamalıdır.
Bu çalışma bu amaca yönelik yapılmıştır. Çalışmada Kur’an, akıl, bilim, vicdan, estetik ve evrensel değerler referans alınmış, Alevilikte bunlar açısından pürüz oluşturan hususlar belirlenmiş, bu pürüzler mesele olarak ele alınmıştır. Bu meseleler için Aleviliğin özüne yakışır, özüyle çelişmeyecek şekilde çözüm önerileri sunulmuştur. Bu kitap Aleviliği diriltme, yeniden yapılandırma, kısaca ona bir Rönesans yaşatma yolunu gösteriyor.
