‘Bazen gün doğumunda, bazen alacakaranlıkta dökülür dizeler Aslında her kelimenin içinde saklıdır kimi zaman en güzeller kimine ise namdır, şan salar, görür 7 düveller... Oysa manzumenin manasında gezerler hep, sözün özünde o erler. Babacan da adı gibi sevecen, özünde sözünde közlenmiş erdemi olmayan ama pırıl pırıl parlayarak manasını süzmeden dilinden sızdıran bir çağdaş ozan. Onu her okuduğumda ve dinlediğimde başka sorular oluşuyor aklımda insana dair hep doğruyu soran... Kimi zaman aşkın, kimi zaman zamansız nefretin sorgularında cümleleri ama aslında içinde gizli tüm keşfedilmeyi bekleyen zamir ve tümceleri. Fiiliyatın külliyat olduğu dönemde, ondan naif diliyle hayatı okuyoruz aslında. Burnumuzla değil, onun lügatında, gönlümüzle soluyoruz ...’’ -Barbaros Şansal- ‘‘Babacan Pesenkurdu’nu okumak; bir yerlere saklanmış oyuncağımızı sobelemek ve o oyuncağın, daha çocukluğumuzda keşfettiğimiz hikâyesine, yeniden kavuşmak gibidir.. Şiirden hikayeye, yolun açık olsun şair kardeşim Babacan..’’ -Sunay Akın- ‘‘Hanımlar beyler, bu kıymetli eser, sevgili dostum, kardeşim Babacan Pesenkurdu’nun kaleminden sizlerle. Şiiriyetini kaybetmiş hayatlar da tüm estetik güzellikler de, yerin dibine geçer. Lütfen edebiyattan uzak kalmayın. Babacan Pesenkurdu’nun kitabını değerli bir eser olarak sizlere takdim ediyorum..’’ -Soner Olgun- Bazı hikâyelerde son gereksizdir. Çünkü aşk; Sonu olmayan en büyük hikâyemizdir...
