37 yıl önce, babaannem Seniye Yalın ile yaptığım hatta sesli kayda aldığım röportajı satırlara dökerek aileme ve okurlara armağan etmek istedim. 2. Abdülhamit dönemini, Kurtuluş Savaşı sürecindeki bazı olaylara ışık tutan anıları, babaannemin akrabası olan tarihi şahsiyetleri, ciciannemizin ilginç hayat hikâyesini de bu satırlarda bulmak mümkün. Cumhuriyete giden yolda, ilk adımın atıldığı, Ulu Önder Atatürk’ün 19 Mayıs 1919’da Samsun’a çıkışını da “Dedem Komiser Sait Efendi” bölümünde okuyacaksınız.
“Kafkasya, İstanbul, Manastır, İstanbul, Samsun” hayat yolculuğundaki bir Çerkez ailesinin hikâyesi aslında bu hatırat. Özet de olsa Çerkes (Adigeler) soyunun tarihi ve bizdeki önemini de paylaştık sizlerle.
İkinci bölümde, çalışma hayatımın son 10-15 yılındaki, kıymetli anılarıma ve ilgili fotoğraflara yer verdim. Babaannem yaşıyor olsaydı, kitaptaki birlikteliğimizden mutlu olurdu eminim.
Ayrıca çok sevgili eşim Mutlu Öktem ile geçirdiğim ama maalesef hiç doyamadığımız yıllarımızın, yurt dışı anılarından aziz hatırası adına çok azını kendisine ithaf ederek paylaştım. Zaten kitabın ilk bölümünden haberdardı kendisi. Bu vesile ile tekrar belirtmek isterim ki kitabın tamamı da yine kendisine ithafımdır. Nurlar içinde uyusun.
KKTC’nin kurucu ve ilk cumhurbaşkanı olan Sn. Rauf Denktaş’a da verdiğim sözü tutarak, “Her fırsatta haklı davamızı anlatacaksınız ki unutulmasın yaşatılanlar,” ifadesine istinaden, “Pontus Meselesi” ve “Kıbrıs Meselesi”ni de güncel durumu özetleyerek çalışmaya ilave ettim. Bu vesile ile ulusal davalarımız konusunda ufak da olsa naçizane bir katkı sunabildiysem ne mutlu bana.
