İnsanlık tarihi, kayıt altına alınmış veya alınmamış yaşanmışlıkların yanı sıra kavramların mücadelesine ev sahipliği yapan bir gösteri sahnesi gibidir. Bu sahneden pek çok inanca, ideolojiye ve kültüre ait kavramlar gelip geçmiştir. Ancak öyle kavramlar vardır ki neredeyse hiçbir zaman ruhunu kaybetmemiş, aksine insan hayatını şekillendirmeye devam etmiştir. İşte özgürlük, bu kavramlar içerisinde akla ilk gelenlerdendir. Hemen her dönemde özgürlükle alakalı tartışmalar yapılmış, eserler kaleme alınmış ve bu uğurda savaşlar verilmiştir. Tüm bu aksiyonlar günümüzde de sürmektedir. Bu doğrultuda özgürlüğün insanlar için hayatî bir konumda oluşu, göz ardı edilemeyecek kadar keskin bir hakikattir. Dolayısıyla, birey yaşamının olmazsa olmazlarından olan hürriyetin kaybedilmesi anlamına gelen mahkûmiyetin insan için birçok açıdan derin etkilere yol açacağı yadsınamaz bir gerçektir.
Bu kitap özgürlük, mahkûmiyet ve mahkûmiyete sebebiyet vermesi nedeniyle suç kavramlarının içeriğine, tarihsel süreçteki yolculuğuna ve mahkûmiyetin insan hayatına farklı açılardan etkilerine odaklanmaktadır. Çalışmada hapsedilme öncesi, esnası ve sonrası süreçler mukayese edilerek mahkûmiyetin, bireyin başta dinî hayatı olmak üzere onun bireysel ve sosyal yaşamına nasıl tesir ettiği, özgürlük ve mahkûmiyet durumlarını bizzat deneyimlemiş kişilerle derinlemesine mülakatlar yapılarak gerçekleştirilen uygulamalı araştırma sonucunda ortaya koyulmuştur. Bu bağlamda bireysel, sosyal ve dinî hayata yansımaları bakımından mahkûmiyetin insan psikolojisi üzerindeki etkileri ilgili literatür çerçevesinde tartışılmış ve yorumlanmıştır.
