Bursa'da doğdu. Doğumunda klinik sorun yaşayan doktorunun talebi üzerine göbek adı Orhan oldu. Gururla taşıdığı asıl soy adı Özyaba'dır. İlk, orta, lise eğitimi Bursa'da. İstanbul'a gitti üniversitede okumak için. Yıldız Teknik Üniversitesi onun ilk göz ağrısıydı. Mimarlık Fakültesi Şehir ve Bölge Planlama Bölümünden Şehir ve Bölge Plancısı meslek ünvanıyla mezun oldu. İstanbul ve aşk, o yılların içini dolduran en koyu aydınlıktı. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesinde Sit Koruma Planlaması alanında Yüksek Şehir Plancısı (Koruma Plancısı) ünvanını da aldı. Ama yüksek lisans yaparken dahi ders aralarında kaçıp Boğazın cömertliklerini takardı oltasının ucuna. İstanbul'u derinlerde yaşayınca soluksuz kalıp Bursa'ya kaçtı. Ama hala uzanıp tutuverecek bir mesafedeydi o muamma.
1991-1999 yılları arasında tam 9 yıl Karadeniz'in çılgınlıklarıyla boğuştu. Dalgaların arasından bir oğlan çocuğu çekip çıkardığı zaman baba olmanın ne kadar ağır bir sorumluluk olduğunun farkında değildi. "Coğrafyanın darlığı yüzünden" yurt dışına gittiyse de, o serseri zamanları özlemeye fazla dayanamadı. 2001 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi'nden "Mimarlık Alanında Doktor" ünvanını aldı ve Bursa'da Uludağ Üniversitesi Mimarlık Bölümünde çalışmaya başladı. Bir kez daha bir oğlan çocuğu koydular kucağına. Hasan Efe ile Ömer Ege'yi "insanlığa emanet bıraktığım en büyük mirasım" olarak niteledi.
İstanbul yine en koyu kalabalıklarında soluklandığı bir kaçamak oldu. Bir sevda verdi denizin diplerinden çıkarıp. Mahkum etti kendine adeta. Ama şimdi yarım kalmış bir şarkının ardında kalanları temizlemeye çalışıyor. Hala yaşıyor.
