Bilişim teknolojilerinin hızlı gelişimine paralel olarak, suçların işlenmesinde bilişim sistemlerinin kullanılması da hızla artmaktadır. Bunun doğal sonucu olarak işlenen suçlarda daha fazla dijital delil gündeme gelmektedir. Dijital delillerin daha fazla gündeme gelmesinin bir sonucu olarak da ceza muhakemesi hukukçuları dijital deliller ve bu alanın ortaya çıkardığı problemlerle daha sık meşgul olmaya başlamışlardır. Ancak konunun çok hızlı gelişmesi ve alanın birden çok disiplinle ilişkili olması bu alanın hukuka yansıtılmasını ve yasa koyucu tarafından takibini zorlaştırmaktadır. Bu bağlamda hukukumuzda bilişim sistemlerinde arama ve elkoyma konusunu düzenleyen, görece yakın geçmişte yürürlüğe giren, CMK’nun 134. maddesini, hızla gelişen bilişim teknolojileri karşısında sürekli yeniden gözden geçirmek ve maddeyle ilgili uygulamada yaşanan problemlere yenilikçi çözümler bulmak gerekmektedir.
Bu yapılırken bilişim alanının kendine has ve sınır tanımaz yapısını göz önünde bulundurmak kaçınılmazdır. Hukuk devletleri için bir taraftan İnterneti suçluların cenneti olmaktan kurtarmak, diğer taraftan ise vatandaşların temel hak ve özgürlüklerine saygı duyarak bu mücadeleyi yürütmek bir yükümlülüktür. Tez kapsamında bu yükümlülüğün en iyi şekilde yerine getirilebilmesi için başarılı ülke düzenlemeleri ve iyi uygulama örnekleri bağlamında konu ele alınarak irdelenmiş ve hukukumuzdaki mevcut yasal düzenlemeler ve uygulamalarla mukayese yapılmıştır. Bu karşılaştırmalar yapılırken temel haklara en az müdahale ile dijital delillerin nasıl en etkin yöntemlerle elde edilebileceği hususu özellikle göz önünde bulundurulmuştur.
Diğer bir deyişle temel haklara asgari müdahalede bulunarak, bilişim sistemlerinde arama ve elkoyma müessesesini etkin ve etkili bir şekilde icra etmenin yöntemleri ortaya konulmaya çalışılmıştır. Zira günümüz hukuk dünyasında artık güvenlik ve özgürlükler birlikte ele alınabilmekte, yapılan hukuksal düzenlemelerde bu değerlerin biri birlerini destekler mahiyette göz önünde bulundurulabilmektedir. Fakat bunun layıkıyla yapılabilmesi için bilişim alanındaki gelişmelerin hukukçular ve kolluk tarafından yakından takip edilmesi ve ilgili mevzuatın sürekli gözden geçirilmesi, ayrıca uluslar arası işbirliği imkanlarının hızla artırılması gerekmektedir.
