Bu çalışma, pek çok hikâyecik ve örnekle gösterilen, dilimizin okuyucusu tarafından henüz pek de bilinmeyen eserlerden ve/veya kişisel deneyimlerden alınmış, falcılık, cadı şifacılığı, aşk iksirleri ve diğer büyücülükle ilgili Çingeneler arasında geçerli olan gelenekler, âdetler ve törenlerin bir derlemesini içermektedir. Birkaç yıl içinde, Etnoloji ve Arkeoloji büyük bir ilham aldığından ve Folklor, yani Halkbilimi yoluyla kapsamını çok genişlettiğinden, bu tür konularla ilgili her şey, gerçekte mantıktan çok romantizmden ibaret olan durgun, yarı inançlı, yarı şüpheci bir ruhla geliştirildiklerinden çok daha büyük bir ilgiyle ve çok daha fazla kârla incelendi. Şimdi, ister materyalizme, ister spiritüalizme ya da onların kimliğine dayalı olsun, bütün gerçeği kararlılıkla aradığımıza göre, mucize ve gizem, merak ve şiir âleminin, belli belirsiz “sihir” dediğimiz şeyle bağlantılı olduğunu ve bunların açıklanmaktan veya çürütülmekten uzak, bizler daha fazla ilerledikçe önümüzde büyüdüğünü görünce şaşırıyoruz. Rotamız sadece bulutlu bir araziye, muhteşem bir ülkeye değil, bir zamanlar sadece düşüncesini küçümseyen bilim adamlarının yoldan çıkmaya başladığı bir gerçeklik ülkesine doğru bir ilerlemedir. Hipnoz ya da Hipnotizma, eski dönemlerin veya daha modern zamanların büyücüleri tarafından şimdiye kadar kurulmuş olandan çok daha büyük harikaları gerçekten ortaya çıkardı. Bir zamanlar belirli bir nicelik olarak kabul edilen Platon’a göre düşüncenin temeli olan hafızanın (kelime çok iddialı değil), son dönemlerin fizyolojisi tarafından gerçekte sonsuz olduğu ve mükemmel gelişiminin de akıl ile özdeş olduğu kanıtlanmıştır; öyle ki, bir zamanlar mucize olarak kabul edilen pek çok şeyi gerçekleştirme gücünü şimdi önümüzde açıkça görüyoruz. Darwin, Wallace, Huxley, Tyndale, Galton, Joule, Lockyer ve Edison gibi bilim adamlarının veya pratik mucitlerin teozofistler, ruhçular, halk bilimcileri ve çok daha fazlasının, ayrı şekillerde olmaksızın, hepsinin Bilinmeyen’in büyük bir çözümüne doğru çalıştığı da ayan beyan ortadadır.
