Mustafa Kemal’den Recep Tayyip Erdoğan’a kadar Türkiye siyasi arenasında tebarüz etmiş siyasi liderlerin Kürd meselesine bakış ve pratikleri’ni göreceğiniz bu kitap; yüzyılımızdan bize miras kalmış sorunlarımızı anmayı hatırlatmaya çalışırken, öncelikle son yüzyılımızdan günümüze dek intikal eden sorunlarımızla siyasi tarihimizin son on beş yılda yaşadığı değişimleri, milletle barış adına yapılan demokratik reformları, analar ağlamasın dileğiyle başvurulan adına Çözüm Süreci denilen çalışmaları ve birer devrim olarak telakki edilebilecek yeni tanıştığımız hakları da güncellemiş olacaktır.
Çözülme’de, Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi (Kemalist Türkiye’nin) Kürdlerinin insanlara bakış açılarını, insanları nasıl değerlendirdiklerini ve de onların kutsal değer yargılarının nasıl olduğunu kıyaslama imkânını da bulacaksınız.
Malumdur ki;1853-1856 yıllarında Kafkasya Cephesi’nde ve Kırım için Rusya’ya karşı Kürd ve Türkler bir arada savaştı. Rus general ve yazar K.Mikeş o günlere dair kaleme aldığı bir makalesinde Kürdleri tanıtırken, “Kürdlerin diğer din ve inançlara karşı ayrım yapmadıklarını, yanan bir kilisenin içindeki İncilleri, ikonaları kurtarmak için, nasıl korkusuzca alevler arasına dalarak onları kurtardıklarını oldukça sitayişle andığını” göreceksiniz.
İşte günümüzde kendi kendimize sormamız gereken soruların aslında tam da bam teli burasıdır. Osmanlı Kürdleri hem de esarette iken, kendi düşmanlarının yanan mabetlerine alevler arasında girerek, onun içindeki kutsal değer yargılarını saygı duyup kurtarırken, nasıl olur da Kemalist Türkiye’nin şimdiki Kürd çocuklarının sözde kendi dinlerinin mabedi bir camiyi (kapaktaki tarihi Kurşunlu Camii’ni) hem de içinde Kur’an-ı Kerimler olduğu hâlde, barbarca yakmakta beis görmüyorlar?
Günümüz Müslüman Kürd ve Türk’ünün, yürek yakan bu savrulmalarının ibretamiz hikâyesini bu kitapta okuyacaksınız.
Çözülme yakın tarihimizde Kürd ekseni etrafında yaşananları;
Birinci devir, 1923-1950/İngiliz vesayeti
İkinci devir, 1950-2003/ABD vesayeti
Üçüncü devir, 2003-…../ İçinde yaşadığımız vesayetlerden Kurtuluş Mücadele’sinin yaşandığı dönem olarak ele alarak farklı bir bakış açısıyla incelemekte ve okuyucu karşısına çıkmaktadır.
