Evlilik bir “yaşam birliğine” imza atmak demektir. Yaşam birliğinin temelinde ise paylaşım vardır. Evlilik iki hayatı bir çatı altında toplayıp, o çatının altında sevinci, hüznü, mutluluğu, derdi ve umudu bölüşmektir. İşte bu, evlilik bilincidir. Sırf yalnız yaşlanmamak, kendini maddi ya da manevi güvence altına almak ya da sadece çocuk sahibi olmak için evlenmek, evlilik bilincinden uzak yaklaşımlardır. Bu saydıklarım zaten her evlilikte olan istekler fakat bunlar, evliliğin nedeni olarak değil sonucu olarak kıymetli ve anlamlıdır.
Evliliğin en temel yapı taşı ‘Denklik’ nedir ve neden önemlidir?
Evlilik birliğini anlamlı kılacak birçok güzelliği nasıl ve neden kaçırıyoruz?
Eş seçiminde nelere dikkat edilmelidir?
Mantık evliliği mi aşk evliliği mi? Peki ya ikisi birden mümkün değil mi?
Evlenmek isteyip de evlenecek insan bulamadığını söyleyenlerin gözden kaçırdığı şey ne olabilir?
Evlilikte eşler neden birbirinden uzaklaşır?
Evliliği sürdüren aşk mı yoksa anlayış mıdır?
Eşlerin evliliklerde yaptığı en yaygın yanlışlar nelerdir?
Bu kitabı modern zamanın kıskacında can çekişen evliliklere merhem olmak, evlenecek gençlere naçizane rehberlik etmek, evliliğin psikolojisini ve patolojisini değerlendirmek, bununla beraber evlilikte unuttuğumuz değerleri yeniden hatırlatmak amacıyla yazdım. Hayatınıza, algı ve duygu dünyanıza dokunmak niyetiyle...
Kitabın İçinden Akılda Kalanlar:
Aşkla birbirinize bakabilirsiniz ama Aşka Birlikte bakmak başka bir şey... Aşka baktığınızda birbirinizi görürsünüz, aşkla bakarsanız sadece onu görürsünüz ve ilerleyen zamanlarda kendinize bakamadığınızı fark edersiniz...
Evlenmek için doğru insanı ararken, doğru insan olabilmeyi hep unutuyoruz!
Fıtratından uzaklaşan kadın içindeki erkeği, erkek de içindeki büyümeyen çocuğu yok edemediği için evliliklerin de yapısı bozuldu.
“Güven” ve “sevgi” sırt sırta verirse, evlilikte dayanışma başlar ve evliliğin psikolojik omurgası da eşlerin omuz omuza vermesiyle hayatı yüklenecek gücü kendisinde bulur.
• İyi bir evlilik imkânsız değildir fakat kusursuz bir evlilik beklentisi içerisine girmek bir ütopyadır.
• Günümüzde insanları ve aile bireylerini birbirinden uzaklaştıran ve bireyselleştiren cep telefonlarının bambaşka bir dünyayı avuçlarımıza bırakırken, sevdiklerimizin elini elimizden aldığını idrak etmemiz gerekiyor.
Eşlerin birbirine zaman ayırması, dertleşmesi, birlikte eğlenip birlikte hüzünlenebileceği bir hayat tahayyül etmesi evlilik bağını gönül bağıyla düğümlemektir.
• Evlilik iki bireyin BİR olması demektir elbette, fakat bu birlik iki farklı bireyden oluştuğuna göre kendilerine ait arka bahçelerinin olmasına da engel olmamalıdır.
Bazen ölen duyguların defnedilmesi gerekir
• Evliliğin yazı da güzü de, sesi de nefesi de, havası da suyu da değişkenlik gösterebilir. Tıpkı hayatın kendisi gibi…
Muhabbetiniz nasıl mahrem ise kavgalarınız da mahreminiz olsun. Mahrem tutulan her şey asildir. Korunaklıdır. Allah tarafından değerlidir...
Nefretle beslenmeyelim! Nefret kalbi karartır. Kalp kararınca göz, göz kararınca akıl, akıl kararınca da dil kararır.
• Bulunduğunuz yerden güneşi göremiyorsanız, onu görebileceğiniz yerleri keşfetmelisiniz. Aksi hâlde güneşin size ayak uydurmasını beklerseniz çok geçmeden üşüdüğünüzü görürsünüz. Şartların size uyum sağlamasını beklemek patolojik sorunları besler. İzin vermeyin buna.
Evliliği başlatan aşk, sürdüren ise anlayıştır.
• Evliliğin, günü ve güneşi eşinizin gözlerindeki ferdir. Unutmayın; o sizin aranızdaki fenerdir, birbirinizi kaybetmeyesiniz diye...
Çocuk bir hesap işi değil, bir emanet işidir.
• Sorunsuz evlilik yoktur, sorunlarını çözüme kavuşturamayan evlilikler vardır.
Sessizliğin dolduruşuna gelmedikçe, iletişimlerde sessizlik, iyiye gidişi sağlamaya yardımcı olur. Zira insan sessizlikte vicdanının sesini daha iyi duyar.
Bazı evlilikler nazara; bazıları ise eşlerin egosuna gelir
• Evliliğinizin şarkısını bestelemek ve dinlemek istiyorsanız önce eşinizin kalbindeki notaları keşfetmelisiniz ve bunu da karşılıklı yapmalısınız. Kalpleri keşfetmek kalpten dile uzanan yola revan olmaktan geçer.
• Terapi odalarında mutsuzluk sancıları çekmeden evvel, kendi evinizde bir terapi köşeniz olsun. Evinizin baş başa kahve içip dertleşebileceğiniz bir köşeniz olursa karınızın ya da kocanızın kalbinin tahtında her zaman yeriniz ve nazınız olur.
Tuba Kılıç, 1984 yılında Ankara’da dünyaya geldi. 2001 yılında Tevfik İleri İmam Hatip lisesinden mezun oldu. Fakat 28 Şubat döneminde başörtüsü yasağı ve katsayı mağduriyetiyle karşılaşınca üniversite öğrenimine Türkiye’de devam edemedi. Lise mezuniyetinden 5 yıl sonra İngiltere’ye hayali olan psikoloji eğitimi için gitti. İngiltere’de dil ve akademik hazırlık dönemlerini tamamladıktan sonra Norhumbria University’den ikinci derece onur diploması ile mezun oldu ve 2012 yılında Türkiye’ye kesin dönüş yaptı. Bu tarihten itibaren psikolog ve aile danışmanı olarak danışanlara hizmet vermektedir. 2014 yılından beri de Diyanet tv ‘de sunucu olarak çalışan Kılıç, evli ve bir çocuk annesidir.
Kullanılan Reklam Mecraları : İnstagram, Twitter, Facebook, website.
Tuba Kılıç, Instagram’da oldukça aktif olup, 55 bin civarında takipçisi bulunmaktadır.
Kitapla Alakalı Anahtar Kelimeler:
• Aile Psikolojisi
• Evlilik Psikolojisi
• Psikoloji
