Yaşam var oluşu gereği doğal ortamda doğal olarak başlamıştır. Ancak bu durum zamanın akışı ile ters orantılı olacak şekilde bir değişime uğramıştır. Bunda etken olan en büyük olgulardan biri “bilim ve teknolojiyi” kullanırken doğada oluşturacağı olumsuzlukların göz ardı edilmesidir. Buna karşın yine “bilim ve teknoloji” herhangi bir anlamda doğallığını yitiren doğayı “doğal” hale getirebilmek için de kullanılmaktadır. Canlılık yapısından gelen özelliklerden dolayı insanlar, toplumlar, ülkeler gelecekte ise gezegenler ve evrenler arası savaş kaçınılmaz olacaktır. Bu durum “uygulanırken” çeşitli doğal olayların içine “bir ülkeye gönderilmiş bir casus gibi” algılayıcılar tarafından fark edilemeyen tehlikelerin yerleştirilmesi söz konusu olabilmektedir. Örneğin; “yağmur” damlalarına yerleştirilen “sıra dışı bombalar ya da başka zararlı maddeler” gibi. Nesnel bazdaki bu yaklaşım “doğal düşünce” bazlı da olabilmektedir. Bunun sonucunda kişi karşısındakilere “gerçek düşüncesini” açıklayan sözcüklerden oluşan tümceleri değil, hatta tamamen aksi açıklamalarla en yakın çevresinden itibaren gittikçe büyüyen bir yarıçap içindeki herkesin düşünce ve hareketlerini farklı açıklamalarla yönlendirebilmektedir. Doğal olarak bu durumun “oluşmasında ya da oluşmamasında etken olan birçok değer” vardır. Bunların en başında “eğitim ve öğretim” gelmektedir. Söz edilen bu değer; bilim ve teknolojiden güzel sanatlara ve spora kadar sayısız alanda ve bunların içeriklerinde etkendir.
18 Kasım 2020 – Çarşamba, 09:30
Öğr. Gör. (Bilgisayar Yük. Müh.) Metin Şahin
