Ülkemizdeki en tehlikeli ve en yaygın olan söylem bir eylemin vatan, millet ve devlet için yapılmış olmasıdır. Bu uyuşturucudan daha tehlikeli ama ilk anda keyif veren, söyleyeni yücelttiği sanılan bir söylem biçimi. Bu sözün altına her şeyi saklayabilirsiniz. Rüşvet alan bunu asil davaya hizmet etmek ya da ülkenin kalkınmasına harcamak için aldığını söyleyebilir, ülkede operasyon yapan yabancı bir gizli servis bu postu sırtına geçirip kuzu rolü oynayabilir. Son zamanlarda tüm kanunsuzlukların kılıfı hâline gelen bu jargon, gizli saklı olmadan açıkça söylenmeye başlandı. "Devlet için kurşun atan da yiyen de bizdendir" benzeri bir sözle başlayan bu akım, bir eylemin suç olup olmadığına bakılmadan, sadece vatan için yapıldığının söylenmesiyle, meşruiyet bir yana, yapanları yüceltir oldu. Bu söylem tümüyle geçersizdir ya da o hâle getirilmelidir. Devlet yönetiminin her kademesindeki kişiler devlet için değil devlet gibi davranmak zorunda olmalıdır. Kurallara uyarak, devlet gibi davranarak ülkeye hizmet etmenin mümkün olmadığı herkesin bilinç altına yerleştirildi. Ülkemiz ne zaman bir tehlikeyle karşılaşsa, ya da birileri böyle bir manzarayı bilerek oluştursa, bazı vatanseverler, bizi uçurumun kenarından çekip çıkardı. Devletimiz kendisini koruyamıyordu ve görev fedakâr vatanseverlere kalmıştı. Bu düşüncenin iyice kökleşmesinin bir şartı da devlet gibi davrananların bertaraf edilmesiydi ve bu da başarıyla yerine getirildi. Siz kurallara uyarak, devlet gibi davranarak ülkeye hizmet etmiş birini tanıyor musunuz? Kahraman saydıklarınızın içinde böyle biri var mı? Kanun dışı davranışları olmayan ya da en azından, bunlardan övgüyle söz etmeyen önemli bir kimse biliyor musunuz?...
