Stresi yönetemiyoruz, psikolojimiz bozuldu, zihinsel olarak bu maça hazırlanamadık, maça tam olarak odaklanamadık, düşündüklerimizi oyuna yansıtamadık gibi söylemleri futbol camiasında kritik bir mağlubiyetten sonra veya takımların kötü gittiği dönemlerde sık sık duymaktayız. Yıllardır futbol antrenörleri ve kulüp yöneticileri tarafından dile getirilen bu problemler aslına bakıldığında başarısızlıklar sonrası sığınılan bahaneler olarak nitelendirilebilir. Buradaki temel sorun bahane olarak kullanılan bu problemlerin gerçekte var olması ancak bu problemlere yönelik önlemlerin alınmamasıdır. Farklı bir şekilde ifade etmek gerekirse Türk futbolundaki asıl sorun zihinsel ve psikolojik faktörler ile ilgilidir. Antrenman biliminin belli bir seviyeye geldiği günümüzde, Anadolu takımlarının dahi fiziksel olarak performanslarının iyi olduğu gerçeği göz önünde bulundurulduğunda elit düzeyde başarıyı psikolojik faktörler belirlemektedir.
Futbol antrenörleri futbolcular üzerinde mutlak otoritesi olan liderlerdir. Dolayısıyla futbol antrenörünün zihinsel olarak güçlü olması futbolcuların performansı açısından da önem arz etmektedir. Bu kitap bilimsel yöntemlerden yola çıkarak futbol antrenörünün zihinsel olarak nasıl hazırlanması gerektiğini, hazırlandığında sonuçlarının mesleki açıdan neler olduğunu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. Bütün bunlara ek olarak futbol antrenörleri zihinsel olarak geliştirilirken giyilebilir teknolojinin de kullanılmış olması bu kitaba ayrı bir değer katmaktadır. Bu kitap futbolda asıl sorunların anlaşılmasına ve bu sorunların çözülmesine bir aracı ve kaynak olacaktır.
