1071 tarihini Anadolu’nun Türkleşmesine baz olarak almak stratejik bir hatadır.
Bu tarih olsa olsa Anadolu’nun İslamlaşmasına baz alınabilir. Büyük Selçuklunun Anadolu’yu fethetmesinde bu coğrafyada binlerce yıldır yaşamakta olan kadim (gayrimüslim ) Türk halklarının olağanüstü yardım ve desteğinin literatürde ve medyada hiç konu edilmemesine, adeta yok sayılmasına şaşmamak olanaksızdır.
Geçen Milenyumun ikinci yarısına şu iki olgu damga vurmuştur:
1-Batı emperyalizmi ve sömürgeciliği,
2-Rus – Türk husumeti.
Bu iki olgu arasında çok güçlü bir bağ (bağlantı) olduğunu düşünüyorum. Önce Vatikan daha sonra Bizans’ın etki ve entrikaları soncunda siyasi birliğine henüz ulaşmış Rus Milletinin başına 17. yüzyıl başlarında Rus soyundan, mayasından gelmeyen bir hanedan (Romanov) oturtulmuştur. Üç yüz yıldan fazla süren bu hanedan dönemindedir ki Rusya Batı medeniyet ve kültürüne açılırken diğer taraftan ırkçılık, sömürgecilik, emperyalizm aşısını da bünyesine ithal etmiştir. Bu aşılanmanın bir sonucu olarak ortaya çıkan Pan Slavist – VelikoRus ideolojisi doğrultusundaki sistemli saldırılar sadece Osmanlı İmparatorluğu’na değil fakat bütün Türk ve İslam coğrafyasına zarar vermiştir.
Önümüzdeki Milenyumun farklı olacağı kesindir. Antiemperyalist duruşu ve Türk-Rus dostluğuna katkısı ile M. Kemal ATATÜRK ihtiyaç olunan temelleri atmıştır. Ayrıca; günümüzde Batı emperyalizmi ile bize karşı hareket eden değil, fakat, bizzat Ruslar tarafından yönetilen ve Batı’ya karşı duruş sahibi olan bir Rusya vardır.
Özellikle dış siyasette devlet aklı ile hareket etmek ve Ata’nın izinden ayrılmamak gerekir.
Büyük Fransız ideoloğu, düşünürü, yazarı Roger GARAUDY’nin 2012 yılındaki vefatından önce yazdığı son kitabı “L’İslam Habite Notre Avenir” (Geleceğimizde İslam Var ) adını taşır.
İslam deyince hemen rahmetli Atilla İLHAN’ın metoduyla “Hangi İslam?” sorusunu sormak gerekir. Cevabı: Kur’an’daki İslam olmalıdır.
GARAUDY’ye göre Kur’an’ın iki tür fıkhı (yorumu) vardır: Çöl fıkhı ve Uzay fıkhı. Çöl fıkhı bizi Bedevi Arap yaşantısına götürür, Uzay fıkhı ise insanlığı yüceltir. Adalet ve huzur ortamına iletir.
