“(…) Almila, Ece’nin gizli adı olarak hep var olmuştu, Ece ile Baba arasında. Hep var olacaktı…
Dost, Harun’un omzuna dokunmuştu. Teselli eder gibi sevecen bir dokunuştu bu. Dost içini çekmişti kederlenerek. Harun bu dokunuşu hissetmiş ve silkinmişti… Harun Baba’nın hiç doğmayan oğluydu… Giz aralanmaya başlamıştı. Aşama 3’den, Aşama 7 Tanrı’ya varıldığında ki varılabilirse, apaçık ortaya çıkacaktı…
Baba için de… Ece için de… Harun için de… Dost için de… (…)” “Giz, Ece ile Harun Kimdi?” XXIV. Bölümden bir kesit “Cevizin İçi” şiirleri 2004 yılında yazılmıştı. Bu şiirlerin yazılmasındaki fikirlerin, kendini bilme yolculuğunda bir hikâyeye dönüşmesi için, zamanın geldiğinin ilhamını alıyordum, 2005 yılında. Ece, kızım, 2004 yılının Nisan ayının 20’sinde doğmuştu.
Şimdi yıl 2014 ve Ece “Giz, Ece ile Harun Kimdi?” hikâyesini anlayacak düzeye gelmekte. Töz’ün
09.08.2014
Zorlu geçen 2020 yılının yarısını tamamladık. Covid-19 pandemisi sürüyor… Yine elden geçiriyorum bu hikâyeyi. Ece 16 yaşında. Artık 2004 yılındaki dünyada yaşamıyoruz. Ece bu hikâyeyle bugüne kadar hiç ilgilenmedi… Belki bir gün okur… Hikâyenin kahramanları Ece ile Harun ise hiç büyümedi… Tıpkı asosyal bir matematikçi olan John Nash'in hayatını konu alan Akıl Oyunları “A Beautiful Mind” filminde olduğu gibi… Bu hikâyenin yayımlanma zamanı yaklaştı… Özellikle, Jostein Gaarder’in “Sofi’nin Dünyası” isimli kitabını sevenler için… Felsefe, sufizm ve mitoloji ile ilgilenenler için… Töz’ün
22.06.2020
