Elinizdeki çalışma, çeşitli marka hukuku davalarına sunulan bilirkişi raporları ile bu davalarda verilen yargı kararlarının kısa özetlerinden oluşmaktadır. Bununla, marka hukuku konularında bilimsel görüşler ile uygulamanın bakış açısının birlikte değerlendirilmesi amaçlanmıştır.
Toplum olarak tecrübe biriktirmek ve bunu paylaşmak konusunda önemli eksiklerimizin olduğunu düşünmekteyim. Tecrübe biriktirmek, elbette bu tecrübeden yararlanmayı ve bunu başkalarına aktarmayı netice vermelidir. Bütün paydaşları dikkate alındığında, tecrübe biriktirme ve paylaşımının hukuk camiası açısından da gerektiği seviyede olmadığı söylenebilir. Bunun en tipik örneği yargı ve özellikle yüksek yargı kararlarının toplumla hala paylaşılmıyor olmasıdır. Bunlar gibi, mahkemelere sunulan bilimsel görüşler ve ilk derece mahkeme kararları da arşivlerde yer almaya devam etmektedir.
Kapanmış mahkeme dosyaları arasında çalışma yapmak ve bu dosyalardan hayatın değişik katmanlarına tecrübeler aktarmak oldukça zor bir faaliyettir. Bu nedenle elinizdeki çalışmada mahkeme kararlarına ulaşmak esas dosyaları bakımından kısmen mümkün olsa da, talimat dosyaları bakımından mümkün olmamıştır.
Hayatın hızlı akışı içinde yaşadıklarımızdan çeşitli sonuçlar çıkarmak ve bunu ihtiyaç duyan herkesle paylaşmak çeşitli gerekçelerle çoğumuz için mümkün olmamaktadır. Örneğin, bazı öz sonuçları ve ifade edilmiş tecrübeleri içermemesine, sadece yazıldığı haliyle görüş ve kararları paylaşmayı amaç edinmesine rağmen, elinizdeki bu çalışmanın hazırlanması yoğun bir çabayı gerektirmiştir.
Bu çalışmada yer alan görüşler, kimisi tek başına yazdığım, kimisi ise heyet halinde olmakla birlikte ilk incelemesi tarafımdan yapılmış bilirkişi raporlarından oluşmaktadır. Çalışmaya karar verdiğimde tereddüt ettiğim ilk husus bugün olsa aynı görüşlere katılıp katılmayacağım hususu olmuştur. Marka hukuku alanında yeni bakış açılarının farklı görüşlere kapı araladığına sıklıkla şahit olmaktayız. Bu nedenle bazı görüşlerin zaman içinde değişebileceği dikkate alınmalıdır.
Heyet halinde ortaya çıkan bilimsel ve teknik görüşlerin olgunlaşması zamana yayılmakta ve kendine özgü bir takım zorluklar içermektedir. Bu kapsamda genellikle önce bir taslak çalışma yapılmakta, sonra bu çalışma heyette bulunanlarla paylaşılmakta, akabinde dosya ayrı ayrı incelenerek rapora son şekli verilmektedir. Bu süreçte metinler genellikle elektronik ortamda, dosyaya sunulan nihai metin ise heyet üyeleri arasında bilahare paylaşılmaktadır. Bu nedenle, bireysel arşivlerde yer alan raporlar ile mahkemeye sunulanlar arasında bazı farklılıklar olabilmektedir. Çalışmada yer verilen raporlar bu açıdan gözden geçirilmiş olmakla birlikte, bazı farkların olabileceğini de dikkate alınmalıdır.
Heyet çalışmalarındaki bir başka özellik biçim farklarıdır. Farklı ortamlarla, farklı şablonlar üzerinden çalışılan raporların yeknesak hale getirilmesinin, bunlardan yararlanmayı kolaylaştıracağı düşüncesiyle bütün raporlar, şekli açıdan aynı formata getirilmiştir. Örneğin farklı raporlarda başlıklar, başlıklarda kullanılan rakam ve harf silsileleri, bölümlendirme, giriş ve sonuç kısmında kullanılan ifade kalıpları vb. belli bir şekil tercih edilmiştir. Buna rağmen raporlar arasında mevzuat kısaltmaları, atıflar vb. bir çok farkın kaldığı da görülecektir. Raporlarda muhteva ve sonuçlar bakımından ise herhangi bir değişiklik yapılmamıştır.
Mal ve hizmet sınıfları ile ilgili olarak, herhangi bir raporun yazıldığı dönemde kullanılan sınıflandırma numaralarının zamanla değiştiği dikkate alınmalıdır. Bir çok raporda, bir dönem mahkeme kararlarında da tercih edilen, incelenen mal ve hizmetlerin ne olduğu ile birlikte bunların yer aldığı sınıf ve alt grupların rakam olarak belirtildiği görülecektir. Örneğin, 42. 01. sınıf bazı tebliğlerde -yiyecek içecek sağlanması hizmetleri-ni içermekte iken, sık davalara konu olan satış hizmetlerini tanımlayan 35. 08 rakamı günümüzde kullanılmamaktadır.
Çalışmanın, özellikle marka hukuku alanında faaliyet gösteren uygulamacılara faydalı olabileceğini, marka hukuku için uygun bir pratik çalışma aracı olarak da kullanılabileceğini düşünmekteyim. Yapıcı eleştirilerin herkes için gerekli ve faydalı olduğunu, bu tür katkı ve eleştirilerin paylaşılmasından mutluluk duyacağımı da ifade etmek isterim.