İlker Başbuğ son zamanlarda en velud (çok eser veren) yazarlardan ve yazdıkları katiyen sıradan şeyler değil... Sakin üsluplu araştırmacı, üslubu açık ve sürükleyici... Günü gününe olayları tahlil ederken kitap, belgeler, şahsi gözlem ve bilgilerin kanaatini oluşturduğunu görüyorsunuz... Çok rahat okunan, yer yer bildiklerimizi derli toplu tekrarladığımız gibi yer yer de çok çarpıcı bilgiler edinilen bir eser, tarih meraklılarına tavsiye edilir.
Prof. Dr. İlber Ortaylı, Hürriyet, 7 Mart 2021
Kitap üzerinde çok konuşulan “tartışmalı” konularda bile son derece açık yanıtlar vermesi açısından ilginç... Kitapta; örneğin Köylüyü Topraklandırma Kanunu’nun neden uygulanamadığı gibi sorunların da yanıtları var... Başbuğ’un yanıt aradığı sorulardan biri de, Türk devrimlerinin üzerinde oturduğu felsefi zeminin ne olduğu sorusu... Güç Odaklarının Mücadelesi kitabı, ele aldığı konuyu kapsamlı inceleyen bir çalışma olarak ilgiyi de övgüyü de hak ediyor.
Mustafa Kemal Erdemol, Cumhuriyet Kitap, 7 Kasım 2019
Ana fikrine baktığımızda Türk Silahlı Kuvvetleri’nin siyasete müdahalelerini, darbeleri oldukça net ifadelerle eleştiren, bu alandaki tartışmalara çok değerli bir katkıdır Başbuğ’un kitabı.
Sedat Ergin, Hürriyet, 8 Mayıs 2021
Başbuğ kitabında yakın tarihimizin tüm önemli kırılma noktalarını, siyasi gelişmelerini ele alıyor. Günümüzde, siyasal iktisat veya ekonomik politik olarak kullanılan bir yaklaşımla kavrıyor pek çok meseleyi. O nedenle siyasi tahlil yaparken, iktisadi tahlil de yapıyor. Osmanlı İmparatorluğu’nu çöküşe götüren ana nedenin imparatorluğun ekonomisinin iflas etmesi gibi... Toplumsal arayışları, sınıf çelişkilerini de gözetiyor... Bölüm uzunlukları makul, okuru yormuyor.
Prof. Dr. Barış Doster, Cumhuriyet Kitap, 21 Mayıs 2021
Kitap kolay okunuyor, olayların kahramanlarını siyasi, ideolojik ve kişisel konumlandırmalarıyla, süreçleri anlaşılır bir tarihsel bütünlük içinde okura sunuyor. Kitap yakın tarihimizi başka bir sınıflandırma-kategorileştirme ile daha anlaşılır kılıyor ve okura tarihi kolaylaştırıyor.
Orhan Bursalı, Cumhuriyet, 11 Şubat 2020
