Nübüvvet silsilesi, Hz. Muhammed (sas) ile tamamlanmıştır. Allah Resûlü’nün (sas) bıraktığı mirasa sahip çıkan âlimler, İslâm’ı farklı dil, renk ve kültürlere sahip toplumlara anlatma gayretinde olmuştur. İslâm dinine; ilmî, fikrî, siyasi, askerî vb. alanlarda hizmet eden bu şahsiyetler, kutlu mirasın günümüze ulaşmasında ve İslâm medeniyetinin oluşmasında büyük rol oynamıştır. Her birinin hayatı ayrı bir örneklik teşkil eden, yaşadıkları asrın öncüleri, Peygamber vârisleri olan ve sayısı binleri aşan bu şahsiyetlerin hepsini tanıtmak ne yazık ki mümkün olmadığından bir başlangıç olması niyetiyle aralarından seçilen 100 öncüyü anlatan Nebevî Vârisler Projesi hayata geçirilmiştir.
Nebevî Vâris olarak seçilen isimlerden biri de Hasan el-Bennâ’dır. 1906 yılında Mısır’ın küçük bir kasabası Mahmudiye’de dünyaya gelen Hasan el-Bennâ, babasının ilmî duruşu vesilesiyle küçük yaşlardan itibaren ilimle ve âlimlerle tanışmıştır. Hassafiye tarikatına intisap ederek ibadet hayatını zenginleştirmiştir. Sadece ilim ve ibadetle değil, hocalarının doğru yönlendirmesiyle küçük yaşından itibaren gerek arkadaş çevresine gerekse toplumun çeşitli kesimlerine yaptığı irşad ve tebliğ faaliyetleri kendisine toplum içinde temayüz etmesini sağlayacak vasıflar kazandırmıştır. Hz. Peygamber’in sünnetini, metodunu takip etmiş, onun liderliğini ve sahâbeyi eğitirken uyguladığı metodu örnek almıştır. O, bu metoduyla asrının Nebevî vârislerinden birisi olmuştur. Dolayısıyla bu kitapta onun Nebevî mirastaki konumu tüm yönleriyle anlatılacaktır.
