Allah'ın indirdiği ile hükmetmenin gerekliliğinde şüphe yoktur. Lakin bu hükmetme sadece hadleri (cezaları) uygulama değildir. Allah'ın indirdiği ahkam ile hükmetmekten maksat hayatın her yönünü Kur'an-ı Kerim ve Sünnet-i Nebevi'deki naslara ve bu nasslardan müctehid imamların çıkardığı hükümlere uygun olarak düzenleyip idare etmektedir. Yüce Allah, Kitab-ı Kerim'inde hüküm koyma ile ilgili İslami düşüncedeki temel kaideyi açıklamış ve şöyle buyurmuştur:
"Hükmetme (hüküm koyma) ancak Allah'a aittir." (En'am-57 Yusuf-40) İmamlar yani Müslümanların idaresini üzerine alan Halifeler ise hükümleri infaz eden birer iaderecidirler.
Hilafet konusunda yayınlanmış en ciddi çalışma olan bu eser; halifenin nasıl seçileceğini bey'at'ın ne anlama geldiğini halifenin ne gibi görevler üstleneceğini gerektiğinde ne şekilde azledileceğini şura konusunu ve buna bağlı meseleleri her türlü duygusallıktan cemaat taassubundan ve politik mülahazalardan uzak bir şekilde tamamen ilmi gerçeklere dayalı olarak anlatmaktadır.
Hz. Peygamber(s.a.v.)Efendinmizin ahirete irtihalinden hilafetin ilgasına kadar 1300 yıl boyunca kesintisiz bir şekilde devam eden Hilafet sistemi bazen güçlenmiş bazen zayıflamış ve hatta bazen sembolik bir makam olmuş ama Müslümanlar hiçbir zaman bugünkü gibi sahipiz kalmamıştır. Bu durum; bir hiç uğruna kanları heder edilen günümüz Müslümanlarının Hilafet kurumuna ne denli muhtaç olduklarını da göstermektedir.
