Siyaset eğitim ya da medya alanında İslam'ın savunuculuğunu üstlenmiş her Müslümanın Allah Teala'nın kitabını Resulullah (s.a.v) 'in sünnetini ve ilk halifelerin uygulamalarını bilmeleri şarttır. Yine bu kimselerin İslam tarihinde ve orada vuku bulmuş olaylardan, İslam'ın ezeli düşmanlarından ve İslam ve bu düşman ideolojiler arasındaki mücadeleden gafil olması düşünülemez. Zira bu kimseler hem ümmeti bu gibi düşmanlardan korumak hem de ümmeti şuurlandırmak zorundadırlar.
Nureddin Mahmud'un hayat hikayesinde bugün karşılaştığımız yerel veya küresel birçok soruna cevap bulmak mümkündür. Daha önce nasıl ki Ömer b. Abdulaziz Müslümanlar için örnek olmuşsa şimdi de Nureddin Zengi'nin tecrübesi; müslümanların her türlü zorluğun üstesinden gelebileceğine önemli bir tarihi örnektir.
Nureddin Zengi, Nizamiye Medreselerinde yetişmiş kişilerden istifade ederek, onları Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat'in görüşlerini yaymak ve Rafizi- Şii düşüncelerine karşı mücadele etmek üzere devletin çeşitli kademelerinde görev verdi. Amacı Kur'an ve Sünnet'i her alana hakim kılmaktı. Hanefi, Şafi, Maliki ve Hanbeli alimler arasında ayrım yapmadığı gibiEhl-i Sünnet üzere olan tasavvuf şeyhlerine de destek oldu ve onları kendi projelerine destek olmaya yönlendirdi. Böylece bütün Müslüman evlatlarının katılımıyla Şia ve diğer şapkın mezheplerinden karşısında geniş ve muhkem bir Ehl-i Sünnet ve'l-Cemaat cephesi kurmayı başardı.
