Sürdüğümüz araçlar, alışverişlerimiz, çevrim içi sohbetler, internet aramaları gibi rutinlerimiz, depolanıp analiz edilen ve çeşitli amaçlar için kullanılan dijital ayak izleri bırakmaktadır. Bu durum, içinde yaşadığımız dönemi bir dijital izler çağına dönüştürmüştür. Dijital sosyal ağlar, bilgiye erişim kolaylığı sağlarken; bireylerin dijital izlerinin ticari amaçlarla kullanılmasına ve kişisel verilere yönelik risklerin artmasına da yol açmaktadır. Tüketicilerin dijitalleşen yaşamlarından elde edilen veriler, yeni ekonomik çağda değer oluşumunun temel kaynaklarından biri olmuştur. Bu kitap, kişisel verilerin korunması ve dijital dünyanın tüketicileri olan internet kullanıcılarının bilinçlendirilmesi için yenilikçi ve şeffaf bir model önerisi sunmaktadır. Modern toplum yapısına kadar olan sürecin detaylıca ele alındığı kitapta bu süreç günümüzün netizenlerine kadar getirilmiştir. Küreselleşen dünyada değişen risk kavramı ve tüketim kültürü ele alınırken, internet kullanıcılarının dijital izlerinin ticari amaçlarla tüketilmesinin, kişisel verilere yönelik riskleri artırdığı vurgulanmaktadır. Kitap, bu önemli sorunu ele alarak, dijital ağlarda hizmet ve ürün sunan şirketlerin yaydığı enformasyonu tüketen kullanıcılar için riskleri azaltmayı amaçlamakta bu kapsamda enformasyon toplumlarında tüketicilerin kişisel verilerinin korunmasına yönelik şeffaf ve uygulanabilir bir model sunmaktadır. Anthony Giddens ve Pierre Bourdieu’nun yapılaşma ve sosyal alan kuramları temel alınarak bütüncül bir bakış açısı ve uzman görüşleri ile desteklenen bu model, toplumu, bireyi ve dijital dünyanın tüketim alışkanlıklarını anlamak için yol haritası niteliğindedir. Bu kitap, kişisel verilerin korunması ve kullanıcıların bilinçlendirilmesi adına, dijital sosyal ağlarda güvenliği ve şeffaflığı sağlamak isteyen herkes için önemli bir rehber olmayı hedeflemektedir.
