Son yıllarda laboratuvar ve görüntüleme yöntemlerinde ortaya çıkan gelişmeler hastalıkların tanı ve tedavisine önemli katkılarda bulunmuştur; buna rağmen, klasik hekimlik prensiplerini uygulamak halen çok gereklidir; çünkü: Teknolojik imkânlara her ortamda ve her zaman ulaşmak mümkün değildir, Teknolojinin kullanımı (her zaman ulaşılamayan) özel uzmanlar gerektirir, Pek çok hastalığın (örneğin; selülit, zona, Parkinson hastalığı) tanısı yalnızca fizik muayene ile konabilir, Hepsinden önemlisi endişeli, gergin ve üzgün olan hasta, kendisinin hekim tarafından “anlaşılmasını”, kendisine “dokunulmasını” ve içinde bulunduğu endişelerden kurtularak “rahatlatılmasını” ister. En ileri teknolojiye sahip cihazlar bile bu duyguları hastaya veremez; hekimliğin bu “insancıl” veya “manevi” yönünü yansıtamaz. Elinizdeki kitapta, hastaların söz konusu beklentilerini karşılayabilmek amacı ile hasta ile karşılaşma, tanışma, anamnez ve fizik muayene tarif edilmektedir. Bu kapsamda, içeriğinde: I. Anamnez / Fizik muayene yöntemleri, II. Genel durum muayenesi, III. Deri ve ekleri, IV. Solunum sistemi, V. Dolaşım sistemi, VI. Sindirim sistemi, VII. Lokomotor sistem, VIII. Üriner sistem, IX. Sinir sistemi, X. Endokrin sistemin (genel endokrinoloji, erkek genital sistemi, kadın genital sistemi, memeler) muayeneleri tarif edilekte, kitabın son bölümünde ise pratiğe yönelik olarak tüm bu muayenelerin klinikte “Uygulama”sı sistematik şekilde anlatılmaktadır. İstanbul Tıp Fakültesi geleneği ile yetişmiş, alanlarının “ustaları” olan hocalar kendi uzmanlık alanlarında hem klasik hekimlik yaklaşımını, hem de yıllar içinde edinmiş oldukları kişisel deneyimleri bu kitapta genç meslektaşlarına aktarmaktadır.
