Bireysel kimlikler de, toplumsal kimlikler de bilincin yönelim hareketi olan dışlama ve içerme hareketi ile, ötekinin ve toplumsal belleğin içinden geçerek oluşmaktadır. Gazeteciliğin günlük pratikleri içinde, profesyonel gazetecilik ideolojileriyle, somut tarihsel koşullar ve üretim anında belirlenen medya içeriği, toplumsal gerçekliği dolayımlayarak bireylerin kimlik ve dünya inşasına katılmaktadır. Kültürel değişmeler ve devamlılıkların birlikte diyalektiğinde iktidarı işleten kurumların başında gelen medya, bir yanda ortak aidiyetlerle bizi, bir yanda farklı olanı ve ötekileri çerçevelemektedir.
İkibinli yıllarda gelişen farklı siyasi seçenekler ve iktidar yapılanması Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti(KKTC)’ni de, KKTC’ndeki sembolik seçkinleri de kılcal damar hareketi gibi etkilemiş ve siyasetin meşruiyetini besleyen gazetelerin çerçeveleri değişmiştir. İktidar ve bilgi arasındaki karşılıklı ilişkinin sonucu olarak ortaya çıkan Kıbrıslı kimlik tanımlaması ile, Kıbrıslı Türk kimlik tanımdaki Türk ifadesi çıkarılmış, Türkiyeli göçmenler öteki, Rumlar ve Avrupa Birliği biz olarak tasarlanmış; bir hayat tarzı sembolleştirilmiştir. Çalışmanın başlıca amacı ‘Kıbrıslı Türk’ ve ‘Kıbrıslı’ kimlik kavramlarının nesnelleştirme sürecini KKTC gazeteleri üzerinde incelemek ve ‘öznenin nasıl kurulduğunun tarihini yapmaktır’.
Berna Küçük Kalaylar’ın doktora tezinden uyarlanarak elinize ulaşan “Kuzey Kıbrıs’ta Değişen Öteki, Değişen Kimlik” adlı eser, Kıbrıs Türk toplumunun kısa bir zaman içinde meşruiyet çerçevesinde kurduğu devletinden vazgeçerek daha önce terör eylemlerinin faili olan, öteki rolü oynayan halkla birleşmek, ortaklıktan atıldığı devletin tabiyitine geçmek istemesinin gerçek sebebini araştırmaktadır. Kuzey Kıbrıs’ta ötekilerin değiştirilmesi ile kimlik tanımlamasını değiştiren, geçmişi değiştiren hakikat siyaseti, 2009 ve 2013’te genel seçim dönemlerinde yayınlanan gazete haberleri üzerinden değerlendirilmiştir. Gazetelerin kullandığı çerçeve türü ve çerçeveleme etkisi araştırılarak gazetelerin neyi nasıl tanımladığı, nasıl bir dünya inşasına hizmet ettiği, iktidarı nasıl işlettiği, günlük pratiklerde kimlik ve ötekini nasıl kurduğu yorumlanmış ve araştırmanın sonunda parti gazetelerinin de, haber gazetesinin de ideolojik çerçeveler inşa ettiği ortaya çıkmıştır.
KKTC gazeteleri, barış gazeteciliği yağmuru altında tutularak Kıbrıs Türk kültürel ortamındaki öteki ve kimlik kategorilerini sorunsallaştırıp değiştirmeye ne yazık ki katkıda bulunmuş; temsil ettiği hakikati değiştirmiş, toplumdaki algılamayı etkileyerek toplumsal kabul sınırlarını oluşturup demokrasi talep ederken iktidarın bastırma mekanizmalarını da iletmiştir.
