Maraşlı New York'ta Yaşasaydı

' Göktürkler ve dolayısıyla Orhun yazıtlarnın, (abideleri) aslında her Türk'ün mutlaka okuması ve yaşam felfesefi haline getirmesi gereken bir manifesto olduğuna inanrım. Der ki bir yazıtta ; "Dünyasının söylemesi gereken bir sırrı var!"

" Her şey onu hatırlayan son kişi kadar yaşar " diyen eski bir Göktürk deyimi vardır.

Geçmişteki eski Türkler, tarihe her zaman önem verirdi ama tarihten daha çok yaşanmışlıklara ve anıları kendilerine yol gösterici olarak kabul ederdi.

Baybora Han'a göre; "Anılar, ateş gibi parıldar, nesilden nesile aktarılır ve her dem kalıcıdır.

Tarih, sadece onu kontrol etmeye çalışanlara hizmet ederken, anıların ateşini söndürenler, onu bir sonraki nesile aktaramayanlar, gerçeğin şiddetli ve heybetli ateşini de söndürürler. Bu insanların çok tehlikeli ve akıılsız oldukları unutulmasın ve bilinmelidir ki, bu yanlış tarih, gerçeği hatırlayan ve gerçeği arayan kişilerin masum kanıyla yazılmıştır."

Bu şiardan yola çıkarsak bendeniz de, "Maraşlı New York'ta yaşasaydı"  isimli kitabımla, anıların ve olayların ateşini söndürmek, nesilden nesile aktarmak istedim.

Umarım hedeflerime ulaşmışımdır.

Tanrı Türk'ü korusun...

Sevgi ve muhabbetle...