Kaleme aldığı öyküler ve resimlediği kitaplarla hem gözlere hem de kalplere hitap eden ödüllü yazar Şafak Okdemir’den, çocuklar için sıcacık bir öykü: Merdivenli Ada!
Merdivenli Ada, çocukların adanın eski merdivenlerinde oyun oynamayı ve koşuşturmayı çok sevdiği, geçmişi eskilere dayanan bir balıkçı köyüdür. Ada’nın hemen karşısında yer alan küçücük bir diğer adada ise sevimli bir balıkçı yaşamaktadır. Balıkçı, Merdivenli Ada ahalisini, adalılar da bu çalışkan balıkçıyı çok sevmektedir. Günlerden bir gün, adada yaşayan Ayşe ve küçük kardeşi bildikleri tüm oyunları oynamalarına rağmen çok sıkılırlar. Düşünüp, taşınıp soluğu adanın merdivenlerinde alırlar. Fakat o da nesi, arkadaşları da onlarla aynı duyguları paylaşıyor olmasın mı? Acaba bu histen kurtulmak için ne yapmak gerekir diye düşünüp dururlar. Daha sonra akıllarına uzun süredir. Balıkçı Amca’nın adasına gitmedikleri gelir ve atladıkları gibi bir sandala, hemen denize açılırlar… Sıkılgan çocukların neşesini yerine getirmek için onları sevgiyle karşılayan Balıkçı, çocuklara daha önce hiç oynamadıkları bir oyun öğretir. Peki ama hangi oyun denizi, güneşi, ayı, yıldızları hatta gökyüzünü içine alabilir? Hangi oyuncaksız oyun çocukların küçücük dünyasına renk ve neşe katabilir?..
Balıkçı Amca’nın öğrettiği bu yepyeni oyunla çocukların dünyaya bakış açısını değiştirmeyi arzulayan Okdemir, kitabın her sayfasında okurlarını Merdivenli Ada'nın bir başka köşesine götürüyor adeta. Geçmişten günümüze, çocukların hayatı algılayış şeklinde pek fazla değişiklik olmadığını anımsatan yazar, çocukların severek dinleyecekleri, resimlerine bakarak hayallere dalacakları bir kitap hazırlamış.
Artık sıkılmak yok! Renklerin ışıltıları eşliğinde her gün yeni bir oyun oynamaya hazır olun! Yoksa siz güneşin hep aynı renkte doğduğunu mu düşünüyordunuz?..
