Obezite birçok hastalığa eşlik ettiği için hayat kalitesini düşüren, tedavisi önem taşıyan bir halk sağlığı sorunudur. Gelişen tedavi yöntemleri ve teknolojiye rağmen obezite bütün toplumlarda hızla artmaktadır. Obezite vücuda besinlerle alınan enerjinin, harcanan enerjiden fazla olmasından yani enerji dengesinin bozulmasından kaynaklanan ve vücut yağ kütlesinin, yağsız vücut kütlesine oranla artması ile karakterize kronik bir hastalıktır. Son yıllarda mikrobiyota ile ilgili çalışmalarda bağırsak mikrobiyotasının enerji dengesi üzerinde rol oynayarak obezitenin ortaya çıkmasına yol açtığına dair kanıtlar hızla artmaktadır. Çalışmalar beslenme şeklinin bağırsak mikrobiyotasını etkilediğini göstermektedir. Mikrobiyotadaki çeşitliliğin ve faydalı bakteri sayısının azalması obeziteyi tetiklemektedir. Moleküler yöntemlerdeki son gelişmeler sayesinde polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) ve yeni nesil sekanslama (NGS) uygulaması ile mikrobiyota profili çıkarıldığında, obez bireylerde zayıf bireylere göre istatistiksel olarak anlamlı farklar bildirilmiştir. Bulgular, bağırsak mikrobiyotasının ağırlık kontrolünde önemli rol oynadığını doğrulamaktadır. Zayıf insanların obezite tedavisinde yeni tedavilere yardımcı olabileceği düşünülmektedir. Ülkelerin yaşam şekli ve beslenme alışkanlıkları farklı olduğundan bağırsak mikrobiyota profilinin farklı olduğu belirtilmektedir.
Bu kitap son günlerin önemli konusu olan toplumumuza ait mikrobiyota çalışmalarının ve mikrobiyota profilinin çıkarılmasının pek çok tedaviye özellikle obezite tedavisine yön vereceği düşüncesi ile diyetisyenlere kaynak olması amacıyla hazırlanmıştır.
