“İnsanlar mutluluğa bir şeyi yapmakla ya da bir şeye sahip olmakla ulaşacaklarını düşünürler. Burada Alan Watts’ın çok şeyi değiştiren kitabı elinizdedir ve bu kitapta ilgi çekici bir sav ortaya sürer: Gerçek mutluluğa hayatı ancak bir bütün olarak kucaklayarak kavuşabilirsiniz. Watts buna “Kabülün Yolu” adını vermiştir. Doğu felsefesini, Batı mistisizmini ve analitik psikolojiyi bir arada ele alarak bize mutluluğun hem çevremizdeki dış dünyayı hem de egomuzun farkındalığının ötesinde kalan tüm mantıksız arzularımızla iç dünyamızı, yani bilinçdışımızı kabul etmekle ulaşabileceğimizi anlatır.”
“Mutluyken her zaman iyiyim, ama iyiyken arada bir mutlu olurum.”
- Oscar Wilde
“Fizikçiler küçük bir parmak hareketinin yıldızları etkilediğini söylerler. Bu ikili duygunun sonucu olarak hayata yaptıklarınızla hayatın size yaptıklarını ayırt edemezsiniz; bu, iki dansçının kusursuz dansında ikisinin hareketlerinin bir ve aynı olmuşçasına kimin dansı yönettiğinin fark edilmemesini andırır. Bu gerçek özgürlüktür; hem hareket etme hem de içinde hareket edilme özgürlüğünü barındırır; eylem ve edilgenlik birleşmiştir. Bu, sevginin gerçekleşmesidir.”
“Hayatın gerçeği mümkün olan her şeyi kapsar ve bunun dışında kalan hiçbir şey yoktur. Bu, hiçbir zıtlık barındırmayan bir şeyle birlik anlamına gelir ve bu anlamıyla da hayatın tamamen ve kesin kabulüdür; felsefi tanımına göre anlam olan, öz olan, evrenin varlık nedeni olan ilkeyle bir olmaktır. Bu durumdaki birey kötülük ve acıyla çatışma halinde olsa bile çok mutludur; insani korku, öfke, sevgi duygularını hissetse de hayatını bütünlük içinde yaşar ve her şeyin temelde kabul edilebilir olduğunu kavrar. Onun için hayatın her yönünde; büyüklükte ve küçüklükte, sevgide ve korkuda, hüzünde ve neşede, insan ruhunun mutluluğunda ve mutsuzluğunda yücelik ve anlam vardır.”
“Onu ancak aradığında kaybedersin. Ona tutunamazsın ve ondan kurtulamazsın. Sen bunların hiçbirini yapamazken o da kendi yoluna gider. Sen susarsın ve o konuşur; sen konuşursun ve o sessizdir.”
“Ona sahip olanlar onu aramazlar; ona sahip olmayanlar da ararlar ve bulamazlar.”
