Nübüvvet silsilesi, Hz. Muhammed (sas) ile tamamlanmıştır. Allah Resu- lü'nün bıraktığı mirasa sahip çıkan âlimler, İslâm'ı farklı dil, renk ve kültürlere sahip toplumlara anlatma gayretinde olmuştur. İslâm dinine; ilmî, fikrî, siyasi, askerî vb. alanlarda hizmet eden bu şahsiyetler, kutlu mirasın günümüze ulaşmasında ve İslâm medeniyetinin oluşmasında büyük rol oynamıştır. Her birinin hayatı ayrı bir örneklik teşkil eden, yaşadıkları asrın öncüleri, Pey- gamber vârisleri olan ve sayısı binleri aşan bu şahsiyetlerin hepsini tanıtmak ne yazık ki mümkün olmadığından bir başlangıç olması niyetiyle aralarından seçilen 100 öncüyü anlatan Nebevî Vârisler Projesi hayata geçirilmiştir. Nebevî vâris olarak seçilen isimlerden biri de Sadreddin Konevi'dir. Konyalı Sadreddin 7/13. yüzyılın en önemli âlim, veli ve sûfilerindendir. İslâm düşün- ce tarihinin mühim simalarından olan Konevî, hayatını ilim ve irfana adamış, zâhirî, bâtinî, akli, nakli bütün ilimleri kendisinde toplamış, başta tasavvuf olmak üzere tefsir, hadis, felsefe ve diğer İslâmî ilimler sahasında birbirinden kıymetli eserler vermiş bir şahsiyettir. Zamanında "Şeyhülislâm" makamin- da bulunan Konevi, İslâm'ın ilk asırlarından beri tevarüs eden ilim ve irfan geleneğini en iyi bir şekilde hayatına yansıtmış, bu geleneği bizatihi yaşamış ve kendisinden sonraki devirlere aktarmış bir âlimdir. O, düşüncesini ve ilmî enerjisini daha çok İslâmî tefekkürün ana unsurlarından olan varlığın hakikati ve marifetullah üzerine yoğunlaştırmıştır. Kâinatın gerçek anlamı ve amacı olan insana çok önem vermiş, insanın sadece bedenden ibaret olmadığını, onun kalbiyle, aklıyla ve amacıyla müstesna bir varlık olduğunu ispatlamaya çalışmıştır.
