Türkçe, dünyanın en geniş coğrafi alanına yayılmış, en eski ve en zengin dillerinden bir tanesidir. Dil sorunlarının en tehlikelisi ise, yabancı dillerden sözcüklerin dilimize girip yerleşmesidir. Unutmamalıyız ki, bir ulusun varlığının temel unsuru, onun kültürünün ifadesi ve sesi olan dildir. “Bir milleti yok etmek istiyorsanız önce dili ile başlayın” diyen Konfüçyüs'e, "Bir ülkeyi yönetmeye çağrılsaydınız yapacağınız ilk iş ne olurdu?" sorusuna büyük filozof, şöyle cevap vermiştir: "Hiç kuşkusuz, dili gözden geçirmekle işe başlardım. Şöyle ki: Dil kusurlu olursa, sözcükler düşünceyi iyi anlatamaz. Düşünce iyi anlatılmazsa, yapılması gereken şeyler doğru yapılamaz. Ödevler gereği gibi yapılmazsa, töre ve kültür bozulur. Töre ve kültür bozulursa, adalet yanlış yola sapar. Adalet yoldan çıkarsa, şaşkınlık içine düşen halk, ne yapacağını, işin nereye varacağını bilmez. İşte bunun içindir ki dil, çok önemlidir!"
Türk dilinin fonetik özellikleri ve parmakların fiziki kuvveti göz önüne alınarak, Sayın İhsan Sıtkı Yener tarafından, Bakanlıklar arası Standardizasyon Komitesine sunulup Millî Eğitim Bakanlığı ile işbirliği içerisinde oluşturulan, Standart Türk Klâvyesi, 1955 yılından beri resmen var olduğu halde, İngiliz alfabesinde, yazım hatalarını en aza indirmek için yavaş yazma amacıyla üretilmiş olan, Türkçeye has 7 harfin, en kullanışsız yerlere bilinçsizce yerleştirilmesiyle oluşturulduğu Q klavye, insanların alışkanlıklarından zor vazgeçmesi nedeniyle günümüze kadar gelmiştir.
Günümüz ileri teknolojili iletişim çağında, her türlü günlük rutin işimizi bilgisayar ortamında yaptığımız bir dönemde, On parmak yazım metodu, klavye kullanımında en yüksek verime ulaşmak için gerekli ve zorunludur. Klavye öğretiminde amaç tek veya birkaç parmakla yazı yazmak değil on parmakla etkili, doğru ve hızlı bir şekilde yazmaktır. On parmakla bakmadan klâvye kullanma yöntemi için ise kullanılması gereken Klavye türü, Standart Türk Klavyesi olan “F (e) Klavye”dir.
Türkçe F Klavyenin yaygınlaştırılması gerekliliği, son yıllarda bilimsel platformlarda, kamu kurumlarında, internet sitelerinde, klavye eğitimi veren kuruluşlarda ve çeşitli gazetelerin köşe yazılarında belirtilmiştir. Aralık 2013 tarihinde yayınlanan 28847 sayılı Resmi Gazetede ise “..Kamu kurum ve kuruluşlarında, tüm bilgisayarların F klavyeli olması ve halen kullanımda olanların da 2017 yılı sonuna kadar F klavyeye dönüştürülmesi sağlanacaktır. Ayrıca, bilgisayar kullanımının yoğun olduğu özel sektöre ait kamuya açık alanlarda (internet salonu vb. toplu kullanım sağlayıcıları) ve özel sektör kuruluşlarında F klavyenin teşvik edilerek yaygınlaştırılması sağlanacaktır.” ifadesi ile F klavye kullanımının yalnızca katiplik mesleği için gerekli şart olmayacağı, öncelikli olarak kamu kesimi çalışanları, aşamalı olarak ise özel sektör çalışanları için zorunlu hale geleceği belirtilmektedir. Ancak klavye kullanıcıları olarak bizler, bunu yasal bir zorunluluktan ziyade, milli değerlerimizden olan Türk Dili’ne sahip çıkmak olarak algılamalı ve bu bilinçle davranmalıyız.
Her yıl kısa adı INTERSTENO olan Uluslararası Bilgi İşlem ve İletişim Federasyonu tarafından yapılan Dünya Şampiyonalarını incelediğimizde, her biri kendi dillerine ait klavye ile katılan ülkeler arasından, F klavye ile katılan ülkemiz yarışmacılarının Türk Milli takımı olarak her zaman ilk derecelerde olduğunu görmekteyiz. En son 2017 yılında yapılan yarışmada ise Dünya üzerinde ilk 3 kategoriyi almış bulunuyoruz. Alınan başarılara bakıldığında F klavyenin ne kadar başarılı ve hıza yönelik olduğunu ve bunun için en etkili metodun on parmak yazım metodu olduğunu fark etmemek mümkün değil. F klavye ile bakmadan on parmak metodunu öğrenip, hızlı yazmanın keyfine vardıktan sonra, eminim Q klavyenin aslında tamamen yanlış bir alışkanlıktan ibaret olduğunu sizde anlayacak ve F klavye kullanmadığınız zamanlarda yaşadığınız verim kaybını kendiniz çok daha iyi değerlendireceksiniz.
