Günümüzde dünyaya hakim olmak için çalışanlar olduğu gibi, geçmişte İlk Çağ tarihinde bunu gerçekleştirenler de olmuştu. Ancak bir Hadis-i Şerif’le o zamanlarda dünyaya hakim oldukları sabit olan dört insandan Nemrut ve Zülkarneyn’in kim oldukları ve bazı nedenlerle özel yerlerinin olduğu bilinmez.
Bunların ikisinin de Hz. İbrahim’i görmüş olmaları onların ayrı bir yere yerleştirilmelerini gerekli kılmaktadır. Bilginin çoğaldığı ve ona ulaşmanın kolaylaştığı günümüz dünyasında, özellikle İslam aleminde, Nemrut ve Zülkarneyn’in kimliklerine birbirinden ayrı ve daha çok tahmine dayalı olarak işaret edilmesi, konuyu netleştirmediği gibi buna bağlı başka bilgilerin de ortaya çıkması engellenmektedir. Bu konuda bir merak ve araştırma görülmediği için de bu durum devam etmektedir.
Özellikle küresel sistem tarafından gizlenmeye çalışılan Nemrut ve Zülkarneyn’in kimliğinin birbirine bağlı olarak ortaya çıkarıldığını iddia etmekle birlikte, yapılan araştırma sırasında birçok konu da kendiliğinden ortaya çıktı. Kaf Dağı’nın dünyada bulunan ve önemli bir özelliği olan dağ olduğu, son zamanlarda çok konuşulmaya başlanan deizmin gerçek yüzüne bakış, Eski Mısır’da kabul edilmiş Güneş Tanrısı Ra’nın aslında Nemrut’un ta kendisi olduğu, çok tanrılı din olayındaki gizlenmiş gerçekler; Allah’ın tabii ki yarattığı ruhları bildiği için ilmiyle belli derecede olanları, belli dönemlerde insan bedenlerine göndererek, imtihan alanı olan dünyada Hak ya da Batıl’ın üstün gelmesini sağlaması ve daha başka konular bu kitapta yer aldı.
Okuyucu bu araştırmanın sonuçlarıyla birlikte günümüzdeki olaylarla geçmiş arasında bağlantı kurabilir. Özellikle de kendisini Müslüman olarak kabul edenlerin, eksik yönlerimizden biri olan bütünü görememe özelliğini, en azından fark etmemiz sağlanabilir belki de.
