“Orta Çağ’dan Yeni Çağ’a Sanat, Retorik ve Propaganda” adını verdiğimiz elinizdeki bu kitap, sanat, retorik ve propagandanın tarihsel gelişimini ve birbirleriyle olan karmaşık ilişkilerini derinlemesine incelemektedir. “Antik Dönem Dünyası’nda Sanat Retorik ve Propaganda” adlı kitabımızın devamı niteliğinde olan bu yapıt, Mezopotamya’dan Antik Yunan ve Roma’ya, Feodalite’den Yeni Çağ’a dek uzanan geniş bir zaman diliminde propaganda kavramının evrimini ele almaktadır.
Orta Çağ’da ritüeller, retorik ve sanatın siyasal düşünce ve propaganda ile nasıl iç içe geçtiğini, Bizans, Romanesk ve Gotik sanatının bu süreçteki rolünü ayrıntılı bir biçimde incelmiş; ayrıca, Orta Çağ tiyatrosunda dinsel ve din dışı propagandanın etkileri üzerinde durulmuştur.
Bu kitapta propaganda, ikna ve retorik gibi kavramların tarih boyunca nasıl iç içe geçtiğini ve sanatın bu süreçteki rolü keşfedilmeye çalışılmış; XVI. yüzyılda Latince “propagare” sözcüğünden türeyen propaganda teriminin, başlangıçta dinsel bir anlam taşıdığı ve zamanla nasıl evrildiği ayrıntılı bir biçimde ortaya konulmuştur.
Bu kitap, tarihsel süreçte propagandanın geçirdiği aşamaları ve her dönemin kendine özgü koşullarını göz önünde bulundurarak, günümüz propagandasının kökenlerini anlamamıza yardımcı olurken; aynı zamanda sanatın, törenlerin, ritüellerin ve retoriğin propaganda ile nasıl bütünleştiğini; Yeni Çağ’da matbaanın bulunmasıyla; birlikte sanat, hümanizm ve siyasal düşüncenin propaganda ile nasıl biçimlendiğini, Thomas More ve Machiavelli gibi önemli düşünürlerin bu süreçteki etkilerini okuyucunun dikkatine sunmaktadır.
Bu nedenle bu kitap, sanat, retorik ve propaganda kavramlarının toplumsal değişimlerdeki etkisini keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez bir kaynak olmaktadır.
