Adnan Atalay'ın "Polifonik Koro için On Parça" adlı albümü, "Türk Koro Edebiyatı" alanında hak ettiği saygın yeri alırken, toplumsal müzik belleğimize, koro dünyasına ve müzik eğitimine 2010 yılında çok değerli bir armağan oldu.
Albümde yer alan beş türkü, yurdumuzun en zengin mizah ve en renkli halk şiiri ile müziğine sahip yörelerinden seçilmiş, yalın, içten ve renkli bir scherzo (şaka) karakteri yansıtan (çokseslilik diliyle harmanlanarak, doğadan esinlenen bir serginin tablolarına dönüştürülmüş. Özellikle, çokseslendirme teknikleri arasında recitatif etkilerin ve varyasyon formunun kullanılmasıyla, yalın, kısa ve esprili bir türküden zengin bir koro eseri yaratma başarısı elde edilmiş.
Bir başka tabloda ise, Geleneksel Türk Sanat Müziği'mizin seçkin bir eserinde yer alan şiirin ve ezginin mükemmel uyumu, zengin koro tınılarıyla bezenerek, huzurlu, dingin, derin, soylu, ruhani bir ifade yansıtılmış.
Sergide dört tablo daha var ki bunlar; Atalay'ın, şiiri ve müziği kendisine ait olan dört özgün koro eseri. İnsanı, doğayı, aşkı en yalın, sıcak ve lirik bir anlatımla dile getiren şiirler üzerine bestelenmis bu değerli yapıtların, koro müziğimize önemli katkılar sağlayacağını ve korolar tarafından büyük bir beğeniyle seslendirileceğini öngörebiliyorum.
Atalay'ı son sergisinde yer alan on tablo ile Türk Koro Müzigi'ne kazandırdığı özgün eserleri ve yaratıcı nitelikli düzenlemeleri icin kutluyor, koro şeflerini de bu tablolan bir an önce gençliğin ve toplumun beğenisine sunmaya davet ediyorum. Prof. Suna Çevik
Gazi Ü. Eğt.Fak. Müzik Eğt. Anabilim Dalı
Değerli müzik eğitimcisi, sevgili arkadaşım Adnan Atalay, yarattığı ve düzenlediği koro şarkılarıyla, "Koro Dili"ni, içtenlikli ve en etkili biçimde kullanabilmiştir. Birçoğunun ilk seslendirilişini gerçekleştirme şansı bulduğum bu yapıtlarda, özgünlük, çeşitlilik, nitelikli düzenlemecilik, konuşma dili ile şarkı dilini ustalıkla buluşturabilmek, dilde akıcılık, duygusallık, sevgi ve gerçekçilik gibi insani özellikler bulunmaktadır. Sevgili Atalay'ın bu sanat gücünü, daha nice yapıtlarla insanlığa sunabilmesini beklemenin hakkımız olduğunu belirtmeliyim. Prof. Mustafa Apaydın
Ankara Ü. Devlet Konservatuvarı
