Yadında mı doğduğun günler?
Sen ağlarken gülerdi alem
Öyle bir ömür sür ki
Mevtin olsun sana hande aleme matem….
Değerli Hocamız ben lisans öğrencisiyken İcra ve İflas Hukuku kürsüsü hocamızdı. İtiraf etmeliyim ki; hocamızdan İcra ve İflas hukuku dersleri almayı büyük bir şans olarak niteliyorum. Hocamızın dersleri tıklım tıklım dolu olurdu ve hocamızdan bir kelime daha öğrenebilmek için amfide çıt çıkmazdı. Hocamız kendisiyle ve tüm canlı varlıklarla barışık, sevecen, güler yüzlü ve adeta “baba” edasında olan bir hocamızdı. Derslerinde her kavramı birer örnekle açıklar ve bizlerin daha iyi anlaması için kendi yorumlarını da katardı. Fikrim odur ki, hocamızdan ders dinleyip de anlamayan tek bir öğrenci dahi yoktur. Derslerinin anlaşılır ve akıcı olması yönüyle hocamız lisans öğrencilerinin gönüllerinde taht kurmuştur. Hocamız yüksek lisans ve doktora dersleri vererek akademik camiaya da birçok hocanın yetişmesine vesile olmuş ve bu nedenle de hocaların hocası olmuştur. Hocamızın teorik ve pratik bilgisi o kadar yoğundur ki, meşhur İcra ve İflas Hukuku kitabında temas etmediği herhangi bir mesele yoktur. Lisans döneminden kalma söz konusu kitap benim de başucu kitaplarımdan biridir. Hocamızın tabiatı ve özellikle hayvanları da çok sevdiğini derslerinden hatırlarım. Hatta bir dersinde sokak hayvanlarını beslediğinden bahsetmişti. Bu yönüyle de hocamız unutulmaz bir özelliğe sahiptir. Hocamız doçentlik çalışması için Almanya’da bulunmuş olup, bu sebepten dolayı zannederim derslerde söylediği meşhur bir sözü vardır: “Meşrebim mukayeseli hukuktur”. Hocamızın sevecenliğini, samimi ve içten duruşunu unutmak mümkün değil. Kıymetli Hocamız birbirinden kıymetli eserleri ve yetiştirdiği onlarca öğrenci ile aramızda yaşamaya devam etmektedir.
