"İnsanlar analiz edilmeye karar vermeden önce ne bilmek isterler ve neyi bilmeleri gerekir? Bu kitabın yazarları hastaların analizden önce peşinde koştuğu bazı bilgiler ile derslerden ve tedavi deneyiminden sonra sorulan sorulara dair bulgularını toparlamıştır.
Hasta öncelikle analizin başarı şansı olup olmadığını bilmek ister. Analiz onun alkol sorununa, geçirdiği depresyonlara yönelik bir gelişme kaydedebilir mi gerçekten ya da onun sahiden analize iytiyacı var mıdır? Yeme nöbetleri veya yükseklik korkusu olmasa her şeyin gayet yolunda olacağına inanabilir. Uzun ve acılı bir tedaviye girişmeye değecek kadar önemli midir bu zorluk? Analiz onu içe dönük ve bencil bir hale mi getirecektir? Bu ahlaki bir yetkinlik anlamına mı gelmektedir? Sanatsal melekelere bir zararı olur mu? Evlilik veya dinsel görüşünü etkiler mi? Onu işini devam ettiremeyecek kadar üzer mi? Onu analiste bağımlı hale getirir mi?Diğerleri ise analiz edilmeye çoktan karar verseler bile bunu nasıl devam ettirecekleri konusunda muallakta kalırlar. Kiminle devam etmeli? Analistin kadın veya erkek olması fark eder mi? Hastanın analisti sevip sevmemesi önem arz eder mi? Analistin şu ya da bu düşünce akımına bağlı olması uygulamada farklılık yaratır mı?Son olarak hasta analizin masrafı, zamanı ve süresi gibi pratik konularda bilgilendirilmek ister. Son mesele ise tam olarak yanıtlanamaz. Yine de hasta, analiz süresinin bağlı olduğu kıstasları bilmelidir.
Bu kitapta, işte bu konulara açıklık getirmeye çabaladık. Olgusal bilgiler vermeye çalıştık ve herhangi bir sorunun tam bir cevabının olmadığı yerde kişiye kendi sorusunu değerlendirebileceği kıstaslar sunduk. Ayrıca belirli soru ve endişeleri gerçekte olduklarından daha şiddetli hale getirebilecek bazı bilinçdışı etmenlere de işaret etme teşebbüsünde bulunduk."
