Yeni bir tefsir ekolünün inşası aşamasında kendimize şu soruyu sormadan edemiyoruz: Mevcut tefsir ekollerine bağlı kalarak onlarla yetinmeli miyiz? Yoksa yeni yöntem arayışına devam mı etmeliyiz? Önceki ekoller bugüne kadar ve halen Kur’an’ı anlamada önemli roller üstlenmişlerdir. Eksik yönlerine rağmen ilahi mesajı anlamada insanlara yol göstermişlerdir. Var olan onca ekole bir yenisini daha eklemek bize ne kazandıracaktır? Doğrusunu söylemek gerekirse, “Psikolojik Tefsir Ekolü” ürünleriyle fiilen zaten mevcuttur ve etki alanını gitgide artırmaktadır. “Psikolojik Tefsir Ekolü” diye önceden bir tasarım yapılmış, sonra da Kur’an tefsirine uygulanmaya başlanmış değildir. Tam tersine, psikolojik tefsir uygulamaları yapılmakta, fakat adı sesli olarak dile getirilmemektedir. Hepsinden de önemlisi, böyle bir tefsir yöntemine duyulan ihtiyacın gerekçeleri açıkça ortaya konulabilmiş, yöntemin, metodolojisi, önemi, yararları, hatta eleştirisi kapsamlı ve ikna edeci şekilde yapılabilmiş değildir.
Yirmi beş yıl psikolojik tefsirin uygulaması üzerinde çalıştıktan, yine bu alanda bugüne kadar verilen ürünlerden hareketle, mevcut klasik ve çağdaş tefsir ekollerinin konum ve özelliklerini de hesaba katarak, kapsamlı bir “psikolojik tefsir ekolü” inşa edebilme çabamızı paylaşmak istiyorum. “Psikolojik Tefsir Ekolü”, eleştirilebilir yanlarına rağmen, sahip olduğu avantajlarıyla belli yöntem ve ilkelere bağlı olarak Kur’an’ı anlama çabalarımıza zenginlik katmaya devam edecektir.
Geliştirmiş olduğumuz metodolojiye dayanarak, bundan sonra tefsir ekolleri arasında “Psikolojik Tefsir Ekolü”nün doğal olarak yerini alacağını, yeni bir tefsir ekolü hüviyetini kazanacağını umuyoruz.
