Mesleki anlamda başarılı ve saygın bir profesör olan kahramanımız elindeki tüm makam mevki, para güce rağmen mutsuz bir hayat sürmektedir. Tüm maddesel zenginliklerine ve yanı başındaki sevdiklerine rağmen bir şeyler hayatta Yanlış gitmektedir. Kendinden başka bu ruhsal ıstırabını anlayan da fazla yoktur. Kendisinin de bilmediği bu içindeki boşluk,onu bir arayışa çıkarmıştır. Arayışı soruları, soruları başka soruları tetiklemektedir…
Neden bu dünyada varım? Neden bu bedendeyim ve bu yaşadıklarımı yaşıyorum? Yaşam amacım ne? Hayatın anlanı nedir? Neden bunca kötülük var dünyada ? Tüm bu kaostan bir çıkış var mı?
Bir gece kahramanımızın niyazlarına rüya kanalıyla cevap gelir. Rüya aleminde Trismegistus ya da nam-ıı diğer Hızır Aleyhisselam kahramanımızın enerji kanallarını açtıktan sonra onu bir astral yolculuğa çıkarır.Günümüzden 12,000 yıl önce batan Atlantis şeklinde dizayn edilen spatyomda ona ezoterik ve evrensel sırlar ona semboller, tarihi gerçekler,menkıbeler ve hikayeler ile Hermes tarafından yaşatılarak açıklanacaktır.
Kitapta kahramanımızın bir ismi yoktur çünkü her bir okuyucu kahramanın kendisidir.Zira ‘ışık taşıyan eller’ değişse de,hakikat değişmez. Ayrıca güneşin önünde duran mumun var olmasına rağmen artık görünmeyeceği gibi Hakk’ın olduğu yerde de O’ndan başkası olamaz ve tüm isim ve sıfatlar ortadan kalkar.
‘Bazı kitaplar zamansızdır. Kadim bilgeliğin zamansızlığı gibi…
Bazı cümleler yaşama karışmaz, yaşamı baştan yazar. Harflerin sembolleitiği yaşamın gizlerini araladığı bu kitap gibi.’
Aret Vartanyan
