Sevgili Okur, merhaba!
Bu bir şiir kitabıdır. Benim şiir kitabım. Peki ben kimim? Ben, ilk defa bu şiir kitabını çıkartan sıradan bir şairim. Siz, kitaplarla ilgilendiğinize göre kitap okumayı seviyorsunuz. O halde bu kitabı da okur musunuz? Bence hiç pişman olmayacaksınız. Çünkü bu şiir kitabındaki her bir şiir yaşandığı için yazılmıştır. Her birinin bir hikâyesi vardır kendi içinde. Her biri bir sebebe binaen yazılmıştır. Her biri bir derdin, bir coşkunun, bir haykırışın tutanağıdır. İçimde şiir kurdu her oynadığında, o an maziden geçenler aktı satırlara ve o anda bizatihi yaşadığım duygular sindi dizelerime. Ânı da kaydettiğim oldu anı da yazdığım oldu. Ben içimden geldiği gibi yazdım. Umarım siz de içinizden gelerek okursunuz. Keyifli okumalar diliyorum. İyi ki kitapseverler var!...
Kitaptan
Sahil boyu dolaşsak
Martılara simit atsak
Ben dizimde uyutsam seni
Sen de gözünde büyütsen beni
Çocukluğumun özlenecek nesi var hâlbuki
Özlenmeyecek nesi yok ki
İnsan çabuk tüketir geçmiş günleri
Sonra özler hiç tüketmemiş gibi
Dağlar meskense Ali’ye
Kekliğin düze indiği ovalar benim
Sen hele bir yetiş
Baharım da olur benim
İlki de benim
Sonu da benim
Bir dilek dilemişsin
Yarınlar için Rabbinden
Beni dile sen
Yarının olurum ben
Günler mi su gibi
Yoksa biz mi geçmesine izin veriyoruz?
Güneşi zapt ettim bu bir hikmetse
Geçse de gün benim geçmese de…
Şiirledir benim her şeyim
Yakarışım, dünyaya bakışım
Şiirledir benim saza vuruşum
Adaletim, iyiliğim, medeniyetim
Kulağımda bir çınlama
Beni mi andın sevdiğim?
Her gece böyle beni anacaksan eğer
Söyle de Güneşi zapt edeceğim
Nâzım’ın dileğini yerine getireceğim.
Ne bir haber kalmış ne bir heyecan
Ne bir iz kalmış yârdan ne de bir mekân
İpler çoktan kopmuş inceldiği yerden
Hayır da gelmez artık duvardaki resimden
Belki de diyar diyar gezip gömülmek gerek mutlu insanların ülkesine.
Gitmek…
Durmadan, düşünmeden, takılıp kalmadan…
Ama sadece gitmek…
Ve şiir seni anlatır, konuşuruz sabaha dek baş başa,
Alçak güneş! Nasıl da bitirdi şiirimi…
