Hisse senetleri gibi finansal varlıklara ve reel varlıklara yatırım kararı verilmesinde, yatırımcılar açısından bu varlıkların gerçek değerlerinin ne olduğunu bilmek önem arz etmektedir. Gerçek değerin belirlenmesinde, değeri oluşturan faktörlerin tespit edilmesi ve bu faktörlerin yapısının sağlıklı olarak analiz edilmesi gerekmektedir. Bu analiz kapsamında da değerleme öne çıkmaktadır.
Şirket değerleme sürecinde şirketin faaliyette bulunduğu ülke ekonomisi, sektörü ve şirketin kendisinin analiz edilmesi optimal bir değerleme sonucu için kritik önemdedir. Değerleme sürecinde tarihi verilere dayanılarak ve temeli sağlam olan varsayımlarla belirsizliklerin ortadan kaldırılmasıyla şirketin gelecek dönemlerine ilişkin sağlıklı tahminler üretmek öne çıkan amaçlar arasındadır.
Literatür incelendiğinde, finans teorisiyle ilgili çalışmaların 1960’lı yıllarda, şirket değerlemesiyle ilgili araştırmaların da 1980’li yıllarda hız kazandığı görülmektedir. Finansal yönetim ve finans teorisi konusunda yapılan araştırmaların da şirket değerini maksimize edecek varlık ve kaynak yapısının hedeflendiği analitik araştırmalar oluşturmuştur. Dolayısıyla değerleme olgusunun yukarıda bahsi geçen yıllar ve sonrasında sürekli olarak gündemde kaldığı gözlenmektedir.
Ülkemiz ekonomisi açısından ihracat ve istihdam potansiyeli düşünüldüğünde en önemli sektörlerinden birisi olan tekstil ve hazır giyim sektörü şirketleri örneklemiyle, pandeminin de etkilerinin görüldüğü bir zaman diliminde, şirket değerlerinin nasıl bir değişim gösterdiği tartışılmaktadır. Çalışmanın öncelikle tüm okurlar için finansal okuryazarlık bilgisine önemli bir katkı sunacağı düşünülmektedir. Bu vesile ile, kitabımızın okurlara ve bilhassa da şirket değerlemesiyle ilgilenen tüm paydaşlara yararlı olmasını temenni eder, iyi okumalar dileriz.
