Mâ halaknâhumâ illâ bilhakkı ve lâkinne ekserehum lâ ya’lemûn(ya’lemûne)
Bunların hiç birini (deruni bir) hakikatten yoksun yaratmış değiliz ama çoğu bunu anlamaz.
“Ben Muhammed’den iki türlü ilim öğrendim. Bunun biri zaten sizin de bildiğiniz, lakin ikincisinden size bahsetsem kim olduğuma bakmaz beni burada taşa tutarsınız.“
“Yaklaşık 15 yıl kadar önce Türkiye’nin Irak’a sınır bir köyünde kuşuçmaz kervan geçmez dedikleri türden bir toprak parçası üzerinde kafile olarak konaklamaktaydık. Yemeğimi yemiş uyuşan bacaklarımı açmak adına biraz yürümek için kafileden hafif uzaklaşmışken çok uzaklarda ne olduğunu kestiremediğim bir cismin rüzgarın vasıtasıyla bana doğru geldiğini görüp merakla izlemeye koyuldum. Hızla yaklaşan nesne iyice belirgin olduğunda bunun bir kağıt parçası olduğunu algıladım ve yönü değişip hızı çoğalan rüzgar o kağıt parçasını süratle bana getirip sağ bacağımın kaval kemiğine yapıştırdı. Salt merakla uzandım renkli dergi sayfasına; abuk sabuk magazin haberleri vardı, kağıdı tam elimden tekrar rüzgara bırakacakken gayri ihtiyari diğer yüzünü çevirdim ve orada karşılaştığım kocaman fotografın altında şöyle yazıyordu: Kara Papaz Anton Szandor La Vey Öldü!... Gülümsedim...“
Bu kitap politik islamın pisliğine
Bu kitap yozların pisliğine
Bu kitap kutsalın satıcılarına
Bu kitap O’nun düzücülerine
Bu kitap kutsal kitap satıcılarına
Bu kitap inandıklarını reddedenlere
Bir karşı duruş olup,
Algının ve sevginin özündekini
Bilip bulan gerçek aşıklar olan ötekilere, sapkınlaradır!
“İlk tek sayı üçtür“ diye buyurur Şeyh. “Her şey bundan oldu“ der. Sevgi varlıkların yaratılma ilkesidir ve her şey onun içinde olmaya ilk olmasından dolayı mecburdur. Peygamber Muhammed tebaasına buyurdu ki: “Bana dünyanızdan 3 şey sevdirildi; Kadın, güzel koku ve ibadet.“ Sevgi -ki bazıları ona sapkınlık der- bütünün, parçaya ilgi duymasıdır. Ölüm en büyük düzüşmedir. Zira O der ki: “ben onlara onların bana duyduğundan daha fazla özlem duyuyorum.“ Sokak insanlarının, gerçek serserilerin, ötekilerin, dışarıdakilerin yaşamı yani dervişlerin yaşamı ölüme yani vuslatadır. Allah kaybedeni sever! Ölüme özlem duymayan aşktan yoksun, kendi kolunu kesip kanını içmenin derinliğine varan ise ona yakındır. O’ndan başka bir şey yoktur demek dualizme yol açtığından susmak erdemdir. İçsel suskunluğun dışa vurumu ise bazı zavallı algılarca sapkınlıktır. Oysa salt arzu ve sevgidir bu. Kendisine özlem duyulan kendisine özlem duyandır. Erkek arzulamaya mahkum olan ve olunandır. Hak, Erkek ve Kadın (3) tek bir birleşimin içindedir. Bu yüzden de 3, 1’dir ve bundan dolayı sevişme 1’e götürendir. Hak, erkek ve kadının birleşimi, yaradılışın özündeki pornodur. Ki seks, sevginin neticesinde ilahi ahlakın zorunluluğudur. O’na kavuşmanın en büyük tek yolu cinsel birleşimden geçmekte olup sonrasında duyulan düşkünlük hali en büyük makamdan tekrar metasal boylama gelmiş olmanın getirisi mutsuzluktan başka bir şey değildir. Kişi bunu boşalması neticesinde net olarak hissetmektedir. Bu tüm, avamın ve onun ulemasının algısının dışındadır. Herkes yolun sonuna aynı pratiklerle gidecek değildir ki zira O, buyurmuştur ki “her birinize ayrı ayrı yollar verdik“. O sapkınlığın derinliğinde yatan imanın bağışını herkese sunmamıştır. O ki emrine irade buyurmayarak, Lucifer’a secde ettirmeyerek sapkınlık tarihin başlangıç noktasını koymuştur. Secde etmeyen müminlerin yoluna ziya sunmuştur, bilen bilir ki ziya nurun ta kendisi olup gece ile gündüz arasında da bir fark yoktur. Hamd olsun karanlıkta yaşamak bizlere sevdirilmiştir.
Resul Muhammed ehline seslenirken kadın kelimesi için “mer“ dememiştir bu kelime tekildir, Resul “nisa“yı yani çoğul olanı tercih etmiştir. Burada biz ehlinden Apollon’un düşmanı olup Dianisos’a biat etmenin ehliyetini zaten almışızdır. Şükür. Cinsellik, formal dünyada bürünmüş ilahi yapı-emir haricinde bir şey değildir! Uyuşturucular kelimelerdir, her şey gibi onlar da kelimelerdir ve söz O’dur! Haz sevilir ve hazzın mahali de sevilir. Kadın ve ibadet dişil kelimeler olup mahaldirler. Membadırlar. Ve O der ki Yol benim.
Resul uzaklardan şöyle selendi:
“bilin ki en güzel koku sevgilinin boynunun kokusudur“
Söz nefestir ve nefes kokunun özüdür. Öz her şeyde olandır. İş bu arzu duyulan her şeydir.
Kutsallığın tarihi insanlar tarafından yasaklanan sapkınlığın tözüydü!
Ş(enol).E(rdoğan)
