Bilimsel bir buluş eşliğinde gerçekleşmesi istenen adil toplum sözleşmesi için bir deney topluluğu oluşturulur. Deney hafızanın, dolayısıyla kimliğin geçici süreyle silinmesini sağlayan bir aparatla gerçekleşir. Deneyin amacı “geçici hafıza kaybı durumunda sözleşme yapmanın mümkün olup olmadığını araştırmak” diye tanıtılır. Deneyin anlatıldığı seminerde tanışan Özgür, Hayat, Cihan ve Eylem’se tutum, düşünce ve seçimleriyle okuru etik bir tartışmaya davet eder.
Sözleşme, toplumsal adalet meselesini sorunsallaştıran felsefi kurmaca bir metin. Bilimkurgudan yola çıkıp daha çok hakikatin kaybına dikkat çeken, manipülasyon perdesini işaret eden, pek çok filozofun ve düşünürün metinlerine gönderme yapan bir roman. Sözleşme toplumsal adaleti arıyor. Herkes için adaleti sağlayan, ana bileşenleri düşünce ve inanç özgürlüğü, toplumsal cinsiyet eşitliği olan bir toplum sözleşmesi yapmanın mümkünlüğünü tartışıyor. Denemenin konusu olabilecek bir temayı Belma Fırat kurmaca yoluyla kaleme alarak edebiyatla felsefeyi aynı metinde buluşturuyor.
“Şimdi gözlerimizi kapatıp düşünelim. Bizi duyularımızdan, doğa yasalarına olan nedensellik bağlarımızdan kurtarabilecek saf bir bilinç durumuna geçebilseydik ve salt düşünen varlıklar olarak bir araya gelip, fiziksel koşullarımızdan, bedensel arzularımızdan, her türlü maddi istek, dürtü ve hırslarımızdan bağımsız ve tarafsız şekilde herkes için, tüm insanlık için geçerli olabilecek evrensel yasalar üzerinde uzlaşabilir miydik? Böyle bir uzlaşmayı, birlikte yaşamanın kurallarını belirleyen bir toplumsal sözleşmenin temeli yapabilir miydik”