Hukuk sürekli olarak kendisini güncelleyen bir daldır. En ilkel toplumlarda bile yaşanılan kargaşanın giderilebilmesi için insanlar hukuk düzenine ihtiyaç duymuşlardır. İnsanoğlunun olduğu her yerde kargaşa vardır ve bu kargaşanın çözümü hukuk kuralları içerisinde aranmalıdır. Hukuk karşısında herkes eşittir. Günümüz şartlarında nüfus artışları, demografik yapı, teknolojinin ilerlemesi ve gelişen bir çok sebep, beraberinde yeni sorunlar ortaya çıkarmıştır. Hukuk bu yeni sorunlar karşısında çözümünü kendi içerisinde arama gayreti içerisine girmiş ve toplumsal kargaşayı önlemeyi amaçlamıştır.
Eserimizde bir nebze de olsa, herkesin ihtiyaç duyduğu hukuk'a bir katkımız olması ve uygulayıcıların da doğru ve kısa sürede karar vermelerine yardımcı olmak için sulh ceza hakimliğinin en çok karşılaştığı konuları içeren bir çalışma yaptık. Nazari tartışmalar ve doktrin görüşleri yerine sıkça karşılaşılan gerçek olaylara öncelik verdik.
Sulh Ceza Mahkemeleri hem soruşturma evresinde görevli, hemde yargılama makamı iken 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan değişiklikler ile 28.06.2014 tarihinden itibaren Sulh Ceza Mahkemeleri kaldırılmış olup, yerine Sulh Ceza Hakimliği ihdas edilmiştir. Sulh Ceza Hakimliğinin yargılamaya ilişkin görevi sonlandırılmıştır. Sulh ceza hakimliği soruşturma aşaması ile ilgili olarak ihtisas hakimliği görevini üstlenmiştir.
Bu çalışma kendi sahasında bir arayış ve deneme mahiyetinde olup, eserimizde mutlaka eleştirilebilecek veya eksik olan kısımlar vardır. Bu eksikleri veya eleştirilebilecek hususları siz değerli uygulamacıların katkıları ile gidererek gelecek baskılarda geliştirmeyi umut ediyoruz. Bu sebeple düşünce ve görüşlerinizi bekliyoruz.
Çalışmamızda güncel Yargıtay, Uyuşmazlık Mahkemesi ve Danıştay kararları ışığında sulh ceza hakimliğinin görevinde olan konuların bir kısmını işledik.
Çeşitli kanunlarda idari para cezaları düzenlenmiş olup ancak görevli mahkeme bir çok kanunda belirtilmemiştir. İdari para cezalarında görevli mahkemeleri Yargıtay, Danıştay ve Uyuşmazlık Mahkemesi kararları ile tespit ettik.
