Nasıl, neden, niçin varolduk sorusu bilimin temelidir. Bilim insanları nice bin yıldır bu sorulara cevap ararlar. Bu temel sorulara cevap arayan tek canlı insanlardır. İnsanlar akıl ve mantık yürütme, hayal kurma, araştırma, sonuç çıkarma vb. gibi melekelerle diğer canlılardan ayrılırlar. İnsanlar diğer canlılara fiziken benzeseler bile ruhen farklıdır. Bilim yapan, öğrendiklerini diğer nesillere aktarıp biriktiren tek canlı insanlardır. Bu yolla nesiller boyu büyüyüp yükselen bir “bilim piramidi” oluşur. Neden niçin var olduk sorularına cevap arayıp, bulmamız için her şeyden önce nasıl varolduk sorusunun cevabını bulmamız gerekir. Nasıl varolduk sorusuna cevap veremez isek niçin neden varolduk sorularına cevaplar aramamız mantıklı olmaz. Pozitif bilimin koyduğu yol ve yöntemlerle temel sorulara cevaplar bulma çalışmalarına bilim yapma diyoruz. Bilim yapmak için bazı yöntemler koyma nedenimiz yapımız gereği çok sık yanılıp aldanabilir olmamız, ulaştığımız sonuçları doğru sanmamız, gerçek olduklarına inanmamızdır. Bilim gözlem ve deneylerle sınama şartını temel alır. Hiçbir inanç, fikir, öngörü..peşinen doğru - gerçek kabul edilmez. Bilim inançlar üzerine kurgulanmaz. Bilim piramidi “sahte gerçekler” ile bina edilemez. Tarihi inançların, fikirlerin… “inkar edilemez gerçekler” kabul edildiği karanlık dönemlerden geçmiştir. Bu karanlık dönem daha yoğun olarak hala devam etmektedir.
