İstanbul'un hangi ilçesinde yürürseniz yürüyün, geçmişin izlerini hissedersiniz. Dünyada pek çok antik şehir kazılmış olsa da, İstanbul günümüz şartlarına uygun olarak yüzeyi kazılabilmiştir. Yüzyıllar boyunca bu şehirde Yunan, Roma ve Türk uygarlıkları; saraylar, dikili taşlar, stadyumlar, hamamlar ve yollar inşa ettiler. Her seferinde bir öncekinden daha başarılı eserler ortaya koyarak, şehir yıkıldığında hemen yeni bir katman eklenip eski ihtişamına kavuştu. Böylece İstanbul, yerin altında ortalama 18 metre derinliğe kadar farklı tarihsel katmanlara sahiptir. Bizans medeniyetinin 1100 yıl süren başkentliği, iki kıta üzerinde kurulu bu şehirde en açık şekilde gözlemlenebilir; ancak bu mirasın pek çoğu fark edilmemiştir.
Kaybettiklerimizi düşünürken, elimizdekilerin kıymetini unutma- malıyız. Günümüze ulaşan Bizans eserlerinin sayısı az değildir. Bu farkındalığı keşfetmek için İstanbul'u adım adım gezeceğiz. Bazen 22 km uzunluğundaki İstanbul surlarında yürüyüp, bazen de sarnıçları incelerken, ezan sesiyle kiliseden camiye dönüşen yapıların kubbelerine hayran kalacağız. Valens Su Kemerini dikkatle gözlemlerken, Bizans'ın açık hava sarnıçlarında futbol maçı izleme imkanı bulacağız. Sultanahmet Camii'nin altında Bizans sarayını dolaşacak, betonarme yapıların arasından yükselen dikilitaşlarla karşılaşacağız. İstanbul'un yedi tepesinden biriyseniz, gideceğiniz tek yer aşağısıdır. Bu keşif yolculuğu, İstanbul'un tarihsel zenginliğini ve kültürel mirasını yeniden gözler önüne serecektir.
Bu gezi, İstanbul'un katmanlı tarihini keşfederken, geçmişle günümüz arasındaki keskin bağı da ortaya koyacaktır. İstanbul'un büyüleyici geçmişiyle iç içe geçeceğiz.
