Alman hukuku Türk özel hukukunun gelişiminde önemli bir esin kaynağı olmuştur. Bir yandan Türk Medeni Kanununun Pandekt hukukundan etkilenen İsviçre Medeni Kanunundan iktibas edilmesi ve sonraki bir çok değişikliğin İsviçre hukukundaki gelişmeler dikkate alınarak gerçekleştirilmesi; diğer yandan Türk Ticaret Kanunu, Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun gibi temel kanunların Avrupa Birliği müktesebatına uyum sağlamak gayretiyle düzenlenmesi ve değiştirilmesi, Türk hukuku ile Alman hukuku arasındaki etkileşim ve benzerlikleri ortaya koymaktadır. Yine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarının AİHS’i kabul eden tüm ülkelere etkisi, karşılaştırılmaya değer diğer bir ortak alan oluşturmaktadır. Bunun gibi her ne kadar Türkiye henüz AB üyesi olmasa dahi, üyelik müzakerelerini sürdüren aday ülke konumunda olması nedeniyle, AB müktesebatını ve güncel AB tüzük ve yönergelerini iç hukuka aktarma çabalarını sürdürmektedir. Alman ve Türk üniversiteleri arasında özel hukukun güncel gelişmelerini konu alan sempozyumlar ve benzer diğer akademik işbirlikleri her iki hukuk sistemindeki gelişmelerin aktarılması, karşılaştırılması ve tartışılması olanağını sağlaması açısından önemini ve değerini arttırarak korumaktadır.
TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Hukuk Fakültesi (TOBB ETÜ) ile Augsburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nin birlikte düzenledikleri Türk ve Alman Hukukunda Güncel Gelişmeler Sempozyumu, 2 Kasım 2018’de Ankara’da TOBB ETÜ tesislerinde, akademisyen, uygulamacı ve öğrencilerden oluşan çok geniş bir katılımla gerçekleşmiştir.
Hukuk metodolojisi iyi bir hukukçu olmanın temel ilkelerini gösteren bir bilim dalıdır. Hukuk öğretiminde hukukçunun nasıl düşünmesi gerektiği konusunda modern metodoloji öğretisine ilişkin tebliği ile Augsburg Üniversitesi Hukuk Fakültesi Uluslararası İlişkiler Birimi Dekanı Prof. Dr. Thomas M. J. Möllers sempozyumun ilk konuşmacısı olarak, hukuk metodolojisindeki güncel gelişimleri açıklamaktadır. 2017 yılında ilk baskısını yapan ve şimdiden alanındaki temel eserlerden biri olma özelliğini kazanan Juristische Methodenlehre adlı kitapta yer alan konuların çok kısa bir özetini teşkil eden bu sunum, ilk bölümde hukukta metodolojinin gerekliliği konusunu ele almakta, akabinde Savigny’nin dört yorum kuralını, hukuk normlarının somutlaştırmasında olayların karşılaştırılması ve olay grupları oluşturulması yöntemlerini, hukukun temel ilkelerini esas alarak yeni kurumlar (konstrüksiyonlar) oluşturulmasını ve tüm bunların hukuk eğitimindeki önemini izah etmektedir. Hakimin hukuk yaratmasının sınırları ve Avrupa Birliği hukukunun karmaşık yapısına değinen bölümlerin ardından gelen son bölümde hukuk metodolojisinin hukuk güvenliği açısından bir artı değer olduğu açıklanmaktadır.
