21. yüzyıl, toplumsal değişmenin oldukça hızlanacağına dair birçok işaret veriyor. Söz konusu işaretleri 20. yüzyılın son yirmi yılından beri gözlemlemekteyiz. Bilgi-iletişim teknolojilerindeki hızlı gelişmeler, ekonomide kapitalizmin küresel aşamaya geçişi, sistemsel alternatif olarak sosyalizmin çöküşü, tek kutuplu dünya anlayışına dair tartışmalar, toplumsal hareketlerin yükselişi vb. sosyal bilimciler açısından son derece çarpıcı olgular olarak izlenmektedir. Özellikle 2011 yılından beri kullanılmaya başlanan Endüstri 4.0 ile birlikte yeni bir sanayi devrimi süreci başlamış durumdadır. Kapitalist modernliğin üzerine kurulmakta olduğundan dolayı söz konusu Batı tipi modern yapıyı iyi bilmek, doğru anlamak geleceğe doğru gerçekçi adımları atabilmek için değerlidir.
Dünyadaki büyük dönüşüm dalgasını yakalamak isteyen bir ülke olarak Türkiye, kabaca 18. yüzyıldan beri Batı modernliğini yakalamak, toplumsal yapısını dönüştürmek istiyor. Söz konusu hedef ile ilgili Osmanlı’dan Cumhuriyet’e devam eden mücadeleler, adımlar günümüzde hala sürmektedir.
Elinizdeki çalışma, bir yandan beş asırlık Batı tipi modernlik fikri ve uygulamalarının arka planını, işleyişini, zihniyetini göstermeyi, diğer yandan da Türkiye’nin bu fotoğraftaki yeri neresidir; Türkiye’nin toplumsal yapısı hangi temel özellikleri içeriyor; Türkiye’de modern bir yapı tam olarak neden sürekli ve istikrarlı hale gelemiyor, sorularının yanıtlarını verebilmeyi vaat ediyor.
