Tıp ve tabip kutsaldı, hastaneler şifa kapısı olarak hastaların ve çaresizlerin şüphe duymadan gittikleri kutsal şifahaneler olarak bilinirdi. Yılların deneyimiyle hazırlanan ilaçlar insanları soymak için değil çare olarak, derman olarak hazırlanırdı.
Artık hastaneler kutsal şifahaneler değil, parası olanların baş tacı olmayanların ise kapı dışarı edildiği, şüpheyle gidilen, kar etmezse kapatılmakla tehdit edilen güvensiz ticarethaneler haline getirildi. Gereksiz yapılan ameliyatlar, faydalı faydasız olduğuna bakılmaksızın kullandırılan ilaçlar, hasta olduklarına inandırılan psikolojisi bozulmuş insanlar.
“Modern tıp “ diye topluma yutturulmaya çalışılan kapitalist tıp bir türlü doymak bilmiyor.
Günümüzde “modern tıbbın” en çok eleştirilen yanı kapitalizme teslim olup yalana bulaşmış olması , kapitalizmin hem tutsağı hem de maalesef oyuncağı haline gelmiş olmasıdır.
Küresel Çete bilimi çoktan kontrolü altına almış ve istediği gibi kullanıyor.
Kapitalist tıbbın en korktuğu şey hastalıkların ve hastaların yok olması, en sevmediği insan ise sağlıklı olup ilaç kullanmayan insan. Hekimlik mesleği ise bir sanat olmaktan çıkarılmış adeta oto tamirciliğine benzetilmeye çalışılıyor, insana bütüncül değil bölgesel bakılarak, hastalıklar biran evvel paraya dönüştürülüyor.
Ruhu yok sayıp beden-ruh ilişkisi görmezden gelinip insanlar acımasızca telef ediliyor.
Bütün bu gelişmeler yaşanırken diğer taraftan parlayan yıldız TİTREŞİM TIBBI insancıl yaklaşımıyla sürekli yükseliyor. Enerji yumağından farksız olan insan artık her şeyin titreşim ve enerji olduğunun farkına varmak suretiyle kapitalist tıbbın alternatifleri olduğunu artık görmeye başladı.
Dünya düşlediğimiz ya da hayal ettiğimiz gibidir. Yani aynadan farkı yoktur, ne düşlersek yaşam bize onu yansıtır. Yaşadığımız her olumsuzluğun kaynağının aslında kendimiz olduğunun farkına vardığımız an, şikayet ettiğimiz dünyanın değişimi için en büyük adımı atmış olacağız.
Çekim yasası, Covid 19’un perde arkası, tıp’ta oynanan oyunlar , herkesin kendine ait bir şeyler bulacağı bu kitap insanı insan gibi görmeyen kapitalist tıbbı sorgulamak ve çekim yasaları gereğince benim gibi küresel çeteye teslim olmamakta kararlı insanların sayısının bir çığ gibi büyümesine hizmet etmek amacıyla yazılmıştır.
