Bilgi çağı olarak ifade edilen 21’inci yüzyıl, kişisel veriler bilgisayar gibi dijital ortamlarda kaydedilmesi, saklanması gün geçtikçe yaygınlaşmakta ve kolaylaşmakta diğer taraftan kişisel verilerin ilgililerin temel hakları ve özgürlükleri ihlal edilmemesi konusu da oldukça önemli bir mesele olarak ortaya çıkmaktadır.
Gerçekleşen teknolojik gelişmeler, e-uygulamaların yaygınlaşmasıyla birlikte veriler ve bilgiler oldukça kolay bir biçimde toplanabilir, depolanabilir ve bir yerden bir yere iletilebilir hâle geldiği görülmektedir. Ancak çok kısa zamanda da kötü amaçlı kişilerce illegal yollarla kişisel veriler ele geçirilebilmektedir. Böyle bir durumda kişisel veri güvenliğinin yalnızca kişiler için değil devletler, kurumlar ve kuruluşlar içinde önemini ortaya koymaktadır. Gün geçtikçe de kişisel veri güvenliğinin önemi daha da artmaktadır. Diğer taraftan kişilerin kendilerini güvende hissettikleri bir toplum inşası kişisel verilerin güvenliğinin sağlanması ile mümkün olabileceği anlaşılmaktadır. Dolayısıyla kişisel verilerin güvenliğinin sağlanması her yönüyle büyük önem taşımaktadır. Gün geçtikçe önemi daha da artmaktadır.
Kişisel verilerin güvenliği ile bireylerin kişisel alanlarının güvenliği arasında kurulan dengenin sağlanması bağlamında kitabımız; kişisel verilerin güvenliğinin temel haklar ve özgürlükler bakımından taşıdığı önemi ifade etmeyi, kişisel verileri ihlal edilmesinin doğurabileceği hukuki sonuçları ortaya koymayı, bu kapsamdaki uluslararası problemleri belirtmeyi, uluslararası hukuk açısından düzenlemelerin eşliğinde kişisel verilerin güvenliği kavramına mevcut bakış açılarını incelemeyi ve düzenlenmesi gereken çalışmaların tespitini amaçlanmaktadır.
Bu anlamda büyük bir özveriyle ortaya koyduğum bu özgün çalışmanın uluslararası insan hakları bağlamında kişisel veri güvenliği konusunda yeni stratejilerin belirlemede karar verici mercilere yardımcı olmasını ve bu konuda çalışacak kişilere yardımcı kaynak teşkil etmesini temenni ederim.
