Ülkemizde yargılama giderleri arasında sayılan vekalet ücretleri, çağdaş hukuk sistemlerinden farklı olarak taraflara değil, avukata aittir. Hakkını aramak için yargıya başvuran taraf, haklı dahi olsa yargılama için yaptığı giderlerin en önemli kısmı olan vekalet ücretlerini geri alamamaktadır.
Yargılama giderleri arasında sayılan vekalet ücretlerine ilişkin bir diğer sorun ise avukatların, kendilerine ait bu hakka tarafların yardımı olmadan kavuşamamalarıdır. Bu anlamda, avukatlar açısından gerçek bir hakkın var olup olmadığı dahi tartışmalıdır. Ayrıca vekalet ücretlerinin belirlenmesi için esas alınan idari işlem niteliğine sahip Avukatlık (Asgari) Ücret Tarifeleri ile, avukatlık ücretlerinin alt sınırlarının belirlenmesi dışında üst sınırlarının da çizilmesi ve hukuki yardımlara kesin avukatlık ücretleri öngörülmesi nedeniyle avukatların ekonomik haklarına müdahale edilmesi söz konusudur.
Tarifelerin hazırlanmasında hiçbir (objektif) kriterin esas alınmaması, ücretlendirmenin de adaletsiz olmasını beraberinde getirmektedir. Dolayısı ile günümüzde taraflar açısından hak arama özgürlüğü, adil yargılanma, hukuk devleti, eşitlik ve avukatlar açısından çalışma özgürlüğü, zorla çalıştırma yasağı ve sözleşme serbestisi gibi uluslararası sözleşmeler ve Anayasa tarafından koruma altına alınan temel değer ve ilkeler ihlal edilmektedir. Yeni bir avukatlık yasasının tartışılması, yarım asıra yakın süredir devam eden bu sorunların çözülmesi ve çağdaş hukuk devletine yakışır adil ve hukuka uygun bir vekalet ücreti sistemi kurulması için bir şans olabilir.
Yargılama giderleri arasında yer alan vekalet ücretinin tartışıldığı bu kitap ile, Avukatlık Yasasına ilişkin tartışmalara ve özellikle avukatlık ücretlerine farkı bir bakış açısı getireceğimi umuyorum.
