Kazan bölgesi, Müslüman Türk halkının yüzlerce yıl boyunca yaşadığı topraklardır. Rusların üç asrı aşkın zulmünün ardından, XVIII. yüzyılın sonlarından itibaren bu bölge ekonomik ve kültürel alanda önemli bir gelişim göstermiştir. Bu kitap, XIX. ve XX. asırlarda Kazan bölgesindeki ulemanın hadis ve sünnet alanındaki faaliyetlerini, eserlerini ve düşünsel gelişimlerini derinlemesine incelemektedir.
Kazan, güçlü tasavvuf gelenekleri ve Batı kültürüne olan yakınlığıyla diğer İslâmî tecdid hareketlerinden ayrılmaktadır. Bölgenin âlimleri, İslâmî delillerin doğru anlaşılmasının Müslümanları bid’at ve hurafelerden kurtaracağına inanarak hadis ve sünnet ilimlerine büyük önem atfetmişlerdir. Bu bağlamda, bu âlimlerin eserleri ve düşünceleri, dönemin ilmî, idârî, siyasî ve coğrafî şartlarının yansımalarını içermektedir.
Kitapta, Kursavî, Mercânî, Âlimcan Barudî, Rızâeddin b. Fahreddin, Mûsâ Cârullah Bigiyev ve Zakir Kadiri Ugan gibi önemli âlimlerin hayatları ve eserleri detaylı bir şekilde ele alınmaktadır. Bu alimlerin hadis ve sünnet anlayışları, klasik İslâmî literatür ve Hanefî usûl eserleri ile karşılaştırılarak ortaya konulmaktadır.
Kazan bölgesinde dini tecdid hareketinin hadis ve sünnet ilimlerine etkisini, bu hareketin sosyal ve dini gerçekliklerle ilişkisini ve bölgedeki ilmî ve kültürel uyanışı kapsamlı bir şekilde analiz eden bu eser, İslâmî ilimler alanında çalışan akademisyenler ve bu alana ilgi duyan okuyucular için önemli bir kaynak olma niteliği taşımaktadır.
“XIX. ve XX. Asır Kazan Âlimlerinin Hadis ve Sünnet Anlayışı”, Kazan bölgesindeki ilmî ve dini gelişmelerin izini sürerken, İslâm dünyasının geniş perspektifinde bu bölgenin yerini ve önemini anlamamıza yardımcı olmaktadır.
