12 Haziran 2011 tarihinde yapılan genel seçimlerden sonra (AKP 341 sandalye, %46,58, CHP, 112 sandalye, %20,87, MHP, 71 sandalye, %14,27) Türkiye yeni anayasa çalışmalarına başlamıştır. 1982 Anayasası’nın bir darbe anayasası olması ve elitist bir modelleme üzerine kurulmasından dolayı yıllarca eleştirilmesi ve defalarca değiştirilmesi nedeniyle (2012 yılı itibariyle 19 kez değişiklik) yeni bir anayasa yapılmasıyla ilgili özellikle 2012 yılında onlarca akademik toplantı yapılmıştır. Bu çerçevede sivil toplum kuruluşları da pek çok toplantı yaparak tekliflerini sunmuşlardır. Anayasa çalışmaları için TBMM’de temsil edilen 4 siyasi parinin her birinden üçer kişi alınmasıyla on iki kişiden oluşan Anayasa Uzlaşma Komisyonu oluşturulmuştur. Fakat çok garip bir şekilde uzlaşma komisyonunun oybirliği ile çalışması kural olarak kabul edilmiştir. Sanki birileri anayasa çalışmalarını başlamadan yokluğa mahkum etmiştir. Çünkü, dünyanın neresinde bir anayasa, hukuk devletinde veya hukukun üstünlüğüne inanan bir sistemde oybirliğiyle kabul edilmiştir! İnsanın tabiatına aykırı bir modelleme ile yeni anayasa daha doğmadan ölmüştür. Bu kitabın birinci baskısı 2012 yılında bu çalışmalara yol göstermek için hazırlanmıştır.
15 Temmuz, 2016 hain darbe girişiminden sonra ise 16 Nisan, 2017 tarihinde 82 Anayasasına tekrardan bir rütuş daha atılmıştır (21. kez değiştirildi). Parlamenter sistem yerine Türkiye usulü Cumhurbaşkanlığı Sistemi getirilmiştir. İkinci baskımızda kitabın birinci baskısında yer alan ve önemini yitirdiğini düşündüğümüz bazı makaleleri bu baskının dışında tuttuk. Umarız yakın bir tarihte yapılmasının gerekli olduğuna inandığımız katılımcı ve uzlaşmacı Çerçeve Bir Anayasa için buradaki makaleler yol gösterebilirse ne mutlu bize!
